• istanbul eşya depolama
  • istanul şehirler arası nakliyat
  • kaçak bahis

    deneme bonusu

    casino siteleri

    canlı bahis siteleri

    deneme bonusu veren siteler

    bahis siteleri

    porno izle

    banner13

    Evet Sevgili okurlarım.
    2023 Seçimleri bu gerçeği yeniden ortaya koymuştur.
    Aç kalırız,açıkta kalırız,ama asla bizi bölemezler,vatanımıza ihanet ettirmeyiz.
    Bu sloganları söyleyen partiler kazanmış, adalet,hukuk,ve refah söylemleri
    söyleyenler kaybetmiştir.
    Seçim sonuçlarına bakıp analizler yapıyoruz, bu kadar derin ekonomik krize ve
    fukaralığa rağmen iktidarın böylesine rahat bir seçim başarısı kazanmasını
    anlamakta güçlük çekiyoruz.
    Oysa bu sonuçlar son derece normal ve anlaşılmayacak bir şey de yok… Çünkü
    insanlar sadece ekonomik krize bakarak oy vermiyorlar. Bu toplumun sosyolojik
    yapısını dikkatle incelediğimizde görürüz ki bu ülkenin insanları ideolojik mahalle
    aidiyetlerine, dini hassasiyetlerine, kimliksel yapılarına göre oy verme davranışlarını
    belirliyorlar. Bu bazen “Şu partiye oy verirsem dinen vebal altında kalırım,
    Ayasofya’yı kaybederim” şeklinde tezahür ediyor, bazen de adını bile ilk kez
    duyduğu ve ne olduğunu bilmediği ‘LGBT korkusu’yla oyunun rengini belirliyor.
    Doğal olarak böyle bir kültürel iklimdeki siyasal davranışları ya da iktidar
    mücadelelerini yüzyıllara dayanan İslam siyaset geleneğinden bağımsız düşünmek
    mümkün değildir. Zira biliyoruz ki bu siyaset geleneğinde din ve belli kutsallar her
    zaman belirleyici olmuş ve bütün Müslüman toplumların zihin dünyaları akla ve bilime
    göre değil, neredeyse dört halife döneminden bu yana silsile yoluyla
    gelen ‘itaat’ kültürüne göre şekillenmiştir.
    İşte tam da bu yüzden, neden bizim ülkemizde de siyasetin normal demokratik
    ülkelerde olduğu gibi yapılmadığını ya da yapılamadığını söylemek, ne yazık ki
    bugün Türkiye’deki siyasi manzarayı izah etmede yetersiz kalıyor.
    Maalesef yüzyıllar içinde adeta genetik kodlarımıza sirayet eden ‘kutsala
    ayarlı’ siyaset anlayışı, Müslüman toplumların ‘dünyalı’ olmalarının, bir başka
    deyişle rasyonel siyaset yapmalarının önündeki en büyük engeldir.
    Oysa siyaset beşeri bir faaliyettir, dini bir vecibe değil… Bu çerçevede bakıldığında
    bireylerin siyasetle ilişkisi, kendilerini yönetmeye talip olanlardan beklentileri
    istikametinde şekillenmek durumundadır.
    Buna göre insanlar iktidarların hukuka, adalete, liyakate riayet etmelerini, şeffaf ve
    hesap verebilir olmalarını, herkese eşit davranmalarını ve herkesin özgürlüğünü
    garanti altına almalarını isterler.

    Hangi iktidar bu ilkelere riayet ederse, en doğru iktidar o dur. Önemli olan
    iktidarların hukuk ve adalet üzere olmalarıdır, ne kadar dindar olup olmadıkları
    değil. Ayrıca dinin insanlara önerdiği de bu değerlerdir.
    Şimdi muhalefeti oluşturan partiler şapkalarını önüne koyup düşünmelidir,
    Bu millete sandıkta oylar çalındı lafsatasını artık bırakmalıdırlar.
    Sandıklara sahip çıkmak vatandaşın değil, partilerin görevidir.
    Genel Merkezlerde lüks yaşayıp çakarlı arabalara binmek, sandık güvenliğini
    vatandaşa yüklemek tam bir aymazlıktır.
    Şimdi halka hesap vermelidirler.

    Avatar
    Adınız
    Yorum Gönder
    Kalan Karakter:
    Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
    Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

    banner22

    banner21