banner13

Ben hep köşe yazılarımda bağımsız hukuk ve adil yargıdan bahsedirim.
Çünkü bu ülkeye yabancı yatırımcı getirmek istiyorsak önce bağımsız yargıyı
sağlamamız gerekiyor,
Yabancı bir yatırımcı yatırım yapacağı bir ülkenin önce yarğı sistemine bakar ve
ona göre yatırım yapar.
Bu ülkede gazeteciler, gazetecilik faaliyetinin türlü türlü suçlara yapıştırılması ile
yargılanır, bunu biliyoruz, hep yaşadık ve halen de yaşıyoruz.
Bir kasırga ki... Dinecek gibi değil... Gittikçe şiddetini arttırıyor, işin tadını iyice
kaçırıyor.
Adalet Bakanı, “gazeteciler gazetecilik faaliyetinden yargılanmazlar,” dedi.
Eee, neden yargılanıyorlar? Kokain ticaretinden mi?
Bakın, Anayasa Mahkemesi Genel Kurul Kararı var.
Üstelik her kişi ve kurum için bağlayıcı ve kesin.
Karar ne diyor:
“.....uygulanan tutuklama tedbirinin suça konu edilen yazı ve konuşmaların
içeriğinden bağımsız olarak kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yanında ifade ve basın
özgürlüklerine yönelik de bir müdahale oluşturduğu...”
Bu karara rağmen niye gazetecileri tutukluyorsunuz?
Gözaltı kuşatmaları sürerken Adalet Bakanı bir de 4. Yargı Reformu Strateji
Belgesini açıkladı.
Strateji üzerine strateji, paket üzerine paket ama toplumun yargı kurumuna güveni
yüzde1,4.
Kimse güvenmiyor yargıya.
Ya Cumhurbaşkanının tanıtım toplantısındaki kimi cümleleri:
“Hukukun üstünlüğünü referans alan adil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır.”
“Adliye binalarımızın, sunulan hizmetin mehabetine uygun hale getirilmesinden
personel sayısına, mevzuattan dijitalleşmeye kadar geniş bir alanda çok sayıda
adım attık.”
Evet adliye binaları yenilendi, adı adliye sarayları oldu.
Kocaman büyük ve modern binalar yapıldı doğru.

Doğru da o binalarda hukukun üstünlüğü referans alınıyor mu?
Sadakatle bağlı olunması emredilen Anayasa ve yasalar uygulanıyormu?
Sadakatle bağlı olunması emredilen Anayasa ve yasalar uygulanıyor mu?
Yoksa toplumu inciten, acıtan kararlar mı çıkıyor?
Adalet hissi toplumun her zerresinde hissediliyor diyen var mı?
Yok.
Çünkü adalet duygusu için her şeyden önce dürüst bir güce ihtiyaç vardır.
O dürüst güç partiler midir, siyasetçiler midir?
Hayır, o dürüst güç, büyük güven kaynağı olması gereken yargı gücüdür, yargı
gücünün uygulayıcıları olan yargı mensuplarıdır.
Günümüzde ne yazık ki adalet için adliye binalarının mükemmelliği yetmediği gibi
yargı mensuplarının diplomaları, cübbeleri, kürsülerinin bulunması da yetmiyor.
Çünkü... İnsanların en ufak bir kuşku duymadan yargı mensuplarının dürüstlüğüne
inanmasına ihtiyaç var.
O nasıl olacak?
Araştırmalar ortada, insanlar yargıya güvenmiyor.
Peki bu ülkenin hukuk diplomalılarının umurunda mı, acaba bunun nedenlerini
düşünüyorlar mı?
Umurlarında olmadığı kanaatindeyim...
Adliye sarayı denilen, içinde sanıkların, sanık sandalyelerinin, avukat sıralarının,
kürsülerin, cübbelerin bulunduğu binalardan yükselen adalet çığlıklarını
duymuyorlar...
Duysalar, Türkiye, hukukun üstünlüğü endeksinde 10 yıldır serbest düşüşte olur
muydu?
Hukuk Fakültelerinde hocalar, “tutuklama istisnaidir, asıl olan özgürlüğün
korunmasıdır” diye öğretmediler mi?
“Özgürlük kutsaldır, çok kıymetlidir. Bir saniyesine bile keyfi el koyamazsınız,”
demediler mi?
Hadi bundan vaz geçtik, en azından Ceza Muhakemesi Kanununda gözaltı
kararının koşulları yazılı değil mi?
91.maddenin 2.fıkrasını okumayanlar ya da okuduğunu anlamayanlar olabilir mi?
Ne diyor yasa? “Soruşturma için zorunlu olmadıkça gözaltı kararı verilemez.”
Ama günlerdir izliyoruz, insanlar kollarında polisler ile götürülüyor. Saatlerce,
günlerce polis merkezinde tutuluyorlar.

Bir büyük kuşatma yargı eliyle devam ediyor.
Siyasi çekişme arenasının başrol oyuncusu olarak yargı gücü seçildi.
Hukuk sistemi, siyasetin bulaştırdığı bir kahredici hastalığa yakalandı.
Hukukun bizzat hukuk diplomalılar eliyle katledilmeye çalışıldığı bu dönemin
tanığıyız.
“Dünyadaki bütün yargıçlar verdikleri kararlarla yargılanırlar” ....
Hukuku katleden kararlar verenler de aslında kendi hükümlerini veriyorlar ve kendi
kararları ile yargılanıp anılacaklar.
Hiç unutulmasın;
İnsanlık tarihi boyunca hukuk defalarca vurulup yaralansa, bıçaklanıp kan
kaybetse de hep sağlığına tekrar kavuşmuştur.
“Burada kavuşmaz” sananlar çok yanılırlar.
Bu yanılgının bedeli de ağırdır.
Gün gelir hukuk herkese lazım olur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22

banner21