Daha önceki yazımda Trump’ın gelmesiyle birlikte şekillenecek, yeni dünya düzenini analiz etmiştim. Şimdi görüyorum ki birileri start verdi. Yaşananların nasıl büyük bir operasyon olduğunu anlamanız için haritayı şöyle elimize alalım. Bir tarafta Tayvan, diğer tarafta Grönland, Kanada, Gazze şimdide Yemen. Trump geldiğinden bu yana zikrettiği bazı bölgeler bunlar. Dünyanın geniş bölgesine dağıtılan olaylar aslında daha büyük bir savaşı doğurmak içindir. Evanjelislerin Tanrıyı kıyamete zorlama düşüncesiyle, radikal Yahudilerin kutsal topraklara ulaşma teorisi, insan zihninin aynı çürük bileşeni olarak anlaşılabilir ancak. Bundan dolayıdır ki ABD sözcüsü dün yaşanan Gazze saldırısından haberimiz vardı diyecek kadar dünyanın jandarması olma politikasından artık vazgeçmiştir. Bu içerik olarak basit bir kelime gibi görünse de, teorik olarak bakıldığında çok yönlü kavramlar barındırıyor. Bu kelimeyle birlikte artık gizli ve maşalar aracılığıyla yapılan eylemlerin yerine, pişkinlikle dile getirilen söylemler almıştır. Artık katil katilliğini saklamıyor aksine yaptıklarıyla övüne biliyordu. Yani ABD dünkü açıklamayla “evet dün Gazze’de ölenlerin kan ortağıyım diyordu. Dünya için yeni bir pandoranın kapısı açılmıştır. Medeniyet denilen kavram yerini adı konulamayacak kadar bir vahşetle yer değiştirmiştir. Peki neler oluyor ve olacak. Hadi ufak bir gezintiye çıkalım.
Maşalarla dünya üzerinde netice alma devri bitmiştir. Nijerya’da Boka Haramla, Suriye’de Deaş le netice almak isteyen akıl, yerini ulusların bizzat saldırısına bırakmıştır. Bu çağın konvansiyonel silahla ilk imtihanı Ukrayna olmuştur. Peki şimdi be oluyor? Öncelikle Trump kendisine saldıranlarla çok büyük anlaşmalar imzaladı. İki ekol aslında bir çok cepheyi paylaştı. ABD Çin’ne saldırmaktan neden vazgeçip çok karmaşık bir politika izliyor? ABD Ukrayna’nın yanında olmak yerine neden Rusya’nın yanında oldu? Bunlar bize para ile silahın bir çok konuda zorla veya doğrudan anlaştığını gösteriyor. Bu anlaşma dünyaya sulh getirmek için değil dünyayı yerken birbirimize zarar vermeyelim anlaşması gibi bir şeydir. Peki ne olacak? Sayın Hakan Fidan’ın karşımızda öyle bir yapı var ki bunun için çok yönlü bir mücadele gerekiyor demesi bundandır. Yani dünya inanç endeksli bir saldırı altındadır. Kazanımlar bir arka plandadır. Vâdedilmiş toprakları isteyenlerle, dünya pastasına hakim olmak isteyenlerin güç birliğinden ne kadar yara almadan çıkabilecek dünya bilmiyorum? Ama Avrupa ve bir çok Amerika kıtası ülkesi için artık işler iyi gitmeyecek gibi görünüyor.
Bizse hem bu krizi fırsata çevirmeyi hemde bölgesel çıkarlarımızın peşindeyiz. Bölgemizdeki oyunları hem bertaraf edip hemde kendini kuralımızı ve misyonumuzu oluşturmak için çaba sarf ediyoruz. Kelimelerin ötesinde bir çağ başlamıştır. İnsanlık her zaman daha güçlüdür. Dünya da insanlık Aklı selim bir şekilde olaylara bakabilirse hiç bir şey yapamazlar. Yoksa felaket kaçınılmaz.
Selam ve dua ile...
