Pandemiden kurtuluş reçetemiz olan aşılar ülkemize geldi. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli ve Fahrettin Koca olmak üzer birçok bürokrat ile beraber sağlık çalışanlarının büyük bir kısmı aşı olmaya başladı.
Görsel ve yazılı medyaya yansıyan aşılama içerikleri akabinde toplumda ‘aşı olmalı mıyız?’ yoksa ‘aşı olmamalı mıyız?’ polemikleri baş gösterdi.
Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Çinli aşı firması SinoVac'tan alınan koronavirüs aşılarını taşıyan uçak Ankara'da Esenboğa Havalimanı'na iniş yapmıştı ve Sağlık Bakanı Koca da testlerin 14 gün süreceğini, biter bitmez ise aşılama programının başlayacağını duyurmuştu.
Dün de canlı yayında Fahrettin Koca aşıyı vuruldu. Akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan da SinoVac aşısını yaptırdı.
Bu gelişmelere geçirdiğimiz karanlık süreçte tünelin ucundaki ışığı görmemizi sağladı. Yaklaşık bir senedir içinde bulunduğumuz pandemi şartlarını geride bırakmak adına ilk somut adım olan aşılama çalışmaları umarız hayırlara vesile olur.
Çünkü yeni tip korona virüs olarak adlandırılan bu illeti iliklerine kadar hissetmiş, hastanede yatmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki aşı çalışmaları iyi ki başladı. Hastalık sürecini atlattıktan sonra bana ‘Necmi Bey, koornavirüs nasıl bir şeydi?’ diye soranlara bir an bile düşünmeden koronavirüsün ölüm kadar gerçek olduğunu ifade ediyordum. Bu denli ciddi bir pandemi süreci sonrası atılan aşı adımını diretk eleştiri yağmuruna tutmaktansa olayın pozitif taraflarını ele almayı tavsiye ediyorum.
Bu düzlemde bana ‘Necmi Bey, aşı olalım mı, olmayalım mı?’ diye gelen sorulara aşının gönüllülük esasına riayet edilerek yapılması önerisinde bulunuyorum. İsteyen Alman BioNTech ve Amerikan ortağı Pfizer ile yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirmekte olduğu potansiyel aşıyı, isteyen SinoVac aşısını olsun.
Ayrıca ‘bize çip mi takacaklar’ gibi afaki teorilere de kulak asılmamasını öneriyorum.
Aşıların orta ve uzun vadede tartışılan yönleri olmasına rağmen bilim adamlarının onay verdiği ve pandeminin önüne geçmek için önerdiği aşılama çalışmalarının kara propaganda malzemesi olamasına karşı çıkıyorum. Aşı vurulan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamada olduğu gibi sürrecin gönüllülük esası uyarınca devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ayrıca kısa sürede sağlık çalışanlarına son derece sıkı bir çalışma sonucu yapılan aşılama işlemi için de Sağlık Bakanlığı’na teşekkürlerimi iletiyorum.
Toplu Taşımada Neden Önlem Alınmıyor?
Temas etmek istediğim diğer konu Bursa özelinde olacak. BURULAŞ bünyesindeki hafif raylı sistemde gerçekleştirilen toplu taşıma işleminde göze pandmei koşulları dikkate alınmıyor.
Özellikle günün belli saatlerinde metro ulaşımını tercih eden vatandaşların hiçbir sosyal mesafe önlemi alınmadan araçlara kabul edilmesi büyük bir sorumsuzluk.
Karayolu taşımacılığında da durumun farklı olmadığını bize gelen ihbarlar ile açık şekilde görüyoruz. Bu sebeple başta Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni ve BURULAŞ yetkililerini ivedilikle sorunun çözümü yolunda adım atmaya davet ediyoruz.
Son olarak Bursalı vatandaşları mağdur eden bir uygulama olan kısmi otopark cezalarına temas etmek istiyorum. Vatandaşın ahberi olmadan zaman zaman keyfi uygulamaya tabi tutularak kesilen cezaların biran önce önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.