Birinci oturumda Fatma Gültekin, 'Olumsuz arkadaş etkisini nasıl önleyebiliriz?', İkinci oturumda ise Gülsüm Süslü 'internetin ve telefonun olumsuz etkilerini nasıl önleyebiliriz?' konularını sundu. Sekiz oturumdan oluşan "EBS Bursa Akademi/Aile Akademisi: Önleyici Aile Eğitimi" son oturumun ardından katılımcılara belge töreni düzenlendi.
EBS Bursa Akademi/Aile Akademisi ; Önleyici Aile Eğitimi’nde toplam olarak, ‘Çocuklarımızı kim niye tehdit ediyor’, ‘Olumsuz müzik etkisini nasıl önleyebiliriz’, 'Çocuklarımızı alkol ve madde kullanımından nasıl koruyabiliriz?', 'Çocuklarımızı marka bağımlılığından ve aşırı tüketim alışkanlığından nasıl koruyacağız?', 'Tv'nin zararlı etkilerini nasıl önleyebiliriz?', 'Çocuklarımızı şans oyunlardan ve kumardan nasıl koruyabiliriz?', 'internetin ve telefonun olumsuz etkilerini nasıl önleyebiliriz?', 'Olumsuz arkadaş etkisini nasıl önleyebiliriz?', gibi geleceğimiz için tehlike arz edecek başlıklar incelendi. Eğitim amacının; katılımcıların önleyici tedbirler alabilmesi için bilinç ve beceri kazanmalarıdır denildi.
Eğitim çalışanlarının yanı sıra velilerin de yoğun ilgi gösterdiği projede, Eğitim Bir-Sen Bursa 1 No'lu Şube Başkanı Ramazan Acar ve Aile Akademisi Derneği Başkanı Dr. Mücahit Gültekin’in mazereti nedeniyle katılamadığı için başkan yardımcısı Dr. Yasin Kuruçay katılımcılara belgelerini takdim etti.
Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube ile Aile Akademisi Derneği iş birliğinde düzenlenen ve her haftasında 2 oturum şeklinde, 4 hafta süren ‘Aile Akademisi Eğitimi’nin son oturumu bugün gerçekleştirildi. Aile yapısını korumak, iyileştirmek, güçlendirmek ve çocukların gelişiminde doğru kararlara sahip olunması için ‘Önleyici Aile Eğitimi’ programını hazırladıklarını belirten Acar, Aile “Akademisi eğitimcilerine katkıları için teşekkür ediyorum. Projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Amacımız güçlü aile güçlü gelecek” dedi.
Şube Başkanı Ramazan Acar şöyle konuştu:
"Aile Toplumun Kalbidir" özdeyişiyle çıktık yola. İnsan, kalbinin hali oranında insansa; toplum da ailenin durumu oranında sağlıklı bir toplumdur ancak. Bazen sıcak bir yuva, bazen yaşamın stresinden kurtulduğumuz rehabilitasyon merkezi, bazen hayatın zorluklarına karşı sığınılacak en sağlam limandır aile… O kadar önemlidir ki "evlenen dininin diğer yarısını tamamlamıştır" sözüne muhatap olmuştur aile hayatı.
Yeryüzünde insani erdemlere uygun, mutlu ve yaşanabilir bir dünya için nitelikli ve insanın yaradılışına / yapısına uygun ailelerin kurulması gerekiyor.
Bu değerlerin korunmasının en temel yolunun manevi ve ahlaki değerlere uygun aile yapılarından geçtiğine inanıyoruz.
Günümüzde ailede gözlenen en dramatik değişimlerden birisi, anne-babaların çocukları üzerindeki "eğitici / şekillendirici" etkisinin kaybolmaya yüz tutmasıdır. Çocuğuyla günde en fazla 1-2 saat iletişim kurabilen anne babaların sayısını milyonlarla ifade etmek mümkün.
Aile Akademisi adına ise Dr. Yasin Kuruçay bir konuşma yaptı. Küresel karar vericilerin akıl hocalarından sayılan Francıs Fukuyama isimli yazarın Büyük Çözülme isimli kitabının okunmasını öneren Yasin Kuruçay; “Fukayama, bu kitabı yaklaşık 15 yıl önce yazmış. Diyor ki, ‘Bundan sonra 50 yıl ailenin çözülüşünü konuşacağız. Şimdi ailenin tanımı değişiyor. Ailenin tanımı artık çekirdek aile değil. Single process, bekâr anne-baba gibi bir anlama geliyor yani bir kadın tek başına yaşıyorsa o single purnt yani atom aile sayılacak. Emperyalizmin kadim parçala yut stratejisi devam ediyor. Geniş Ailenin tamamen yok edildi, şimdi ise toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarıyla çekirdek aile yok ediliyor. Bunu geç kalmadan görmemiz gerekir." dedi
Aile Akademisi adına konuşan Dr. Yasin Kuruçay şöyle devam etti,
Amacımız; Çocukları ve aileleri olumsuz etkileyen sorunların kaynaklarını tespit etmek ve bu sorunları doğuran tüm kaynaklarla mücadele etmek. Artık çocukların üzerinde anne-babaların değil, profesyonel kurumların daha fazla söz sahibi olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu ise çocuğun doğal ortamından kopartılarak büyümesi gibi patolojik bir sonuca yol açıyor. Önleyici Aile Eğitimi ve elinizdeki bu kitapçık çocuklarımızı toplumda sık karşılaşılan yedi temel tehlikeye karşı sadece uyarmakla kalmıyor. Aynı zamanda somut pratik önerileri ve uygulama yönergeleriyle alanında ciddi bir eksikliği dolduruyor. Açıktır ki, tüm bu olup bitenler kendiliğinden olmuyor, ailenin bozulması/dağılması/çözülmesi için ciddi senaryolar var, plan yapanlar var.
Aileler unutmayın; "Siz korumazsanız kimse korumaz"