Bursa Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonunda, Bursa Avrupa Birliği Bilgi Merkezi işbirliğinde düzenlenen seminerde Türkiye'nin en önemli ticaret partnerlerinden olan Almanya pazarı ele alındı. Programda, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, DEİK Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı ve BTSO Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Steven Young, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Markus Slevogt, Berlin Ticaret Müşaviri Berrak Bilgen Beşergil, Düsseldorf Ticaret Ataşesi Anıl Gürtuna Kaya, Frankfurt Ticaret Ataşesi Tansu Günendi ve BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Murat Bayizit Bursa iş dünyası temsilcileriyle buluştu.
"ALMANYA'DA BADEN WÜRTTEMBERG, TÜRKİYE'DE MARMARA HAVZASI"
Pandemi nedeniyle zor bir süreçten geçen firmalar için düzenledikleri webinar programlarına iş dünyası temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiğini belirten BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, "Bizim en önemli amacımız pandemi sürecinden ülkemizin ve şehrimizin en az düzeyde etkilenmesidir. Yeni normal dönemle birlikte otomotiv sektöründe ciddi bir hareketlilik söz konusu. Tekstil sektöründe de ciddi ihracat artışı var." dedi.
İLERİ TEKNOLOJİDE SANAYİMİZE SINIF ATLATMAYI AMAÇLIYORUZ
Ülkelerin gelişimini kentlerin ve bölgelerin belirlediği yeni ekosistemde Türkiye'nin kalkınma ivmesini daha da hızlandırmak adına ölçek ekonomisine uyumlu yatırımların hayata geçirilmesinin çok kritik önem arz ettiğini belirten Başkan Burkay, "Bursa iş dünyası olarak bu bilinçle 2013 yılından itibaren hedeflerimizi ülkemizin vizyonuyla bütünleştirdiğimiz çok önemli projeleri hayata geçirdik. Bu projelerle üretimde katma değerin payını artırmayı, orta yüksek ve ileri teknolojide de sanayimize sınıf atlatmayı amaçladık. Nasıl ki Almanya'nın zenginlik merkezi Baden Württemberg bölgesi ise Türkiye'nin zenginlik merkezi de Bursa'nın içinde olduğu Marmara Havzası'dır. Bu yüzden o bölgedeki yol haritalarını burada uygulamaya çalışıyoruz. BTSO olarak hem üretim hem ihracat alanında önemli adımlar attık ve projelerimizi sürdürüyoruz." dedi.
"YATIRIM İÇİN CAZİP DÖNEMDEYİZ"
DEİK Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı ve Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, Türk ve Alman firmaları için fırsatlarla dolu bir dönemin içerisinde olduklarını kaydetti. "Şu anda Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen firmalar için en cazip dönemdeyiz" diyen Young, "1910 yılından bu yana faaliyette olan bir şirketin yatırım tecrübelerine dayanarak söylüyorum. Türkiye tüm yatırımcıların kesinlikle radarında olması gereken bir ülkedir." diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE OLMAKTAN MEMNUNUZ"
Bosch olarak Türkiye'de 8 fabrikanın olduğunu ve 18 bin kişiye istihdam sağladıklarını dile getiren Young, "İlk tesisi 1972 yılında Bursa'da kurduk. Şirketimiz 1910 yılından bu yana Türkiye'de faaliyette. Türkiye'ye 3.3 milyar Euro doğrudan yatırım yaptık. En büyük Alman yatırımcıyız. 45 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye'ye yatırım yapmaktan memnunuz. Önümüzdeki 3 yıllık planda bu trendi artırarak güçlü bir şekilde devam ettirmeyi istiyoruz." açıklamalarında bulundu.
"UZAKTAN DİJİTAL DÖNÜŞÜM HIZLANDI"
Steven Young, COVID-19 salgını sebebiyle dünyada dijitalleşmenin hızla önem kazandığını belirterek, "Şirketlerin kurumsal kültürleri ve iş yapış biçimleri artık değişti. Dijital teknolojiler, yeni neslin ihtiyaçları ve online ticaret ön plana çıktı. İş yapış şekillerinde esnek ve çevik yapısı olan şirketler büyük avantaj elde edecek. Uzaktan erişimli çalışma artık öncelikli çalışma modellerimizden birisi olacak." ifadelerini kullandı.
"DOĞUDA ÜRET BATIYA SAT DÖNEMİ BİTTİ"
Tedarik zinciri konusuna da değinen Steven Young, şöyle konuştu: "Artık doğuda üret onu binlerce kilometre batıya taşı ve sat modeli bitiyor. Bu yavaş yavaş azalacak. Dünya 4 ya da 5 bölgeye ayrılacak. Bu bölgeler kendi ihtiyaçlarını kendi içlerinde karşılayacaklar. Ya ülke bazında ya bölge bazında. Bu noktada Türkiye'ye büyük fırsat doğuyor. Eskiden Çin'de üretilen Avrupa'da satılan ürünler, Avrupa'nın içinde üretilecek ve satılacak. Bu anlamda Türkiye'ye nitelikli iş gücü ve esnek çalışma modeli ile çok etkin yan sanayi zeminiyle muazzam bir fırsat doğuyor. Türkiye olarak bizim çok ciddi artılarımız var. Bizler de DEİK olarak bu konuda ciddi bir şekilde iletişimini yapıyoruz."
"ALMANYA VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ GELİŞİYOR"
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Markus Slevogt, bine yakın üyeye sahip Odanın 1949 yılından kurulduğunu ifade etti. Türkiye'de Alman sermayeli birçok firmanın olduğunu belirten Slevogt, "Almanya sermayeli firmalar Türkiye'de çok aktif bir şekilde çalışıyor. Oda olarak iki ülke arasındaki ticareti artırmak için elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
Toplantıda Ticaret Bakanlığı Berlin Ticaret Müşaviri Berrak Bilgen Beşergil, Düsseldorf Ticaret Ataşesi Anıl Gürtuna Kaya ve Frankfurt Ticaret Ataşesi Tansu Günendi, Almanya'nın ekonomik ve ticaret yapısının yanı sıra Türkiye ve Almanya ticareti ile pazara girişe ilişkin bilgiler paylaştı.