"Rahmetli eşimle televizyon karşısında oturup insanların zorlu hayatını izlerken hep ağlardım. Bizim maddi durumumuz çok iyi olmamasına rağmen onlara çok üzülürdüm. Türk Kızılay'ın ihtiyacı olan, evi yıkılan, deprem, sel, yangın gibi felaketlerde mağdur olanların yardımına koştuğunu gördüm. Çalışmayı seviyorum, eşim öldükten sonra da durmadım. Çilek sattım, Ahududu sattım. Kazandığım parayla ev aldım. Sonra o evi Kızılay'a bağışladım.
EVLADI OLMADI AMA O SAYISIZ ÇOCUĞUN ANNESİ OLDU
Sonsuza kadar bir hayır kapım açık kalsın istedim. Sadece Kızılay'a değil birçok hayır kurumuna bağış yaptım ve halen bulunuyorum. Bunları ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırsınlar diye. Evet belki anne olamadım ama şimdi yaptığım hayırların ulaştığı sayısız çocuğun annesiyim. Tanımasam da bilmesem de onların varlığını, sevgilerini yüreğimde hissediyorum. Allah ömür verdikçe bağış yapmaya, paylaşmaya devam edeceğim."