Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, salgın sürecinde, "saltanatın sökmediğinin, sarayların ve teknolojik aletlerin yenmediğinin anlaşıldığını", herkesin "gıda" dediğini ifade etti.
Türkiye'de üretim için her türlü olanağın bulunduğunu belirten Sarıbal, ancak çiftçilerin AK Parti döneminde uzun yıllardır yüzünün gülmediği, moralinin de bir türlü düzelmediğini öne sürdü.
Hayvan ve süt üreticilerinin de uygulanan politikalardan rahatsız olduğunu savunan Sarıbal, "2019 Kasım ayından itibaren 2 lira 30 kuruş olarak belirlenen süt fiyatı, üreticinin maliyetini bile karşılamıyor. Süt üreticisi zarar ediyor. Fiyatlar kimseyi tatmin etmedi." dedi.
Açıklanan fiyatlar nedeniyle süt hayvanlarının kesime gitmeye başladığını dile getiren Sarıbal, bu rakamların çiftçinin sorununu çözemeyeceğini ifade etti.
Sarıbal, açıklanan fiyatların gelecekte süt ve süte dayalı besinlerin ithalatının yolunu daha da açacağını savundu.
Et üreticileri açısından da durumun aynı olduğunu belirten Sarıbal, 1 kilogram karkas etin 40-42 TL arasında çiftçiye mal olduğunu; Et ve Süt Kurumunun belirlediği fiyatın ise 34 ila 36 lira arasında olduğunu aktardı.
Sarıbal, Türkiye'de 13 milyon 496 bin insanın sosyal güvenlik kurumlarından aylık alarak emekli olduğunu, 8 milyon 850 bin kişinin "asgari ücretin, yani açlık sınırının altında ücret aldığını" ifade etti.
Sarıbal, emeklilerin sendikal hakları kullanmaları için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini dile getirdi.