Saadet Partisi Bursa teşkilatları olarak hedefimiz kadim şehir Bursa’mızın 1061 mahallesinde geceli-gündüzlü çalışan muhtarlarımızı makamlarında ziyaret ederek birinci ağızdan mahallelerimizin sorunlarını dinlemek, muhtarlarımızın yerel hizmetlerde karşılaştığızorlukları tespit ederek raporlar halinde ilgili mercilere ulaştırmak ve yerelden genele yaşanabilir mahalleler, yaşanabilir Bursa hedefine bir adım atmaktı.
Ancak ülkemiz ve dünyayı tehdit eden Koronavirüs (COVID-19) salgın hastalığından dolayı yapacağımız ziyaretler ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldık. Buna rağmen makamında ziyaret e demediğimiz muhtarlarımızı telefonla aradık. Zor şartlarda bir araya gelme kabiliyeti olan milletimizin sorunlarını zaman kaybetmeden, iktidar ve muhalefet el ele vererek bu zor süreci beraber atlatmaya yardımcı olmak istedik.
Sözlükte seçilmiş anlamına gelen muhtar, terim olarak mahalle veya köy diye belirlenmiş bölgenin işlerini yürütmek için oranın seçmeni tarafından seçilen yerel yönetici anlamına gelmektedir.
1829 – 1934 yılları arasında muhtarların hizmet alanları, görev ve yetkileri şu şekildeydi.
Vergi toplanması, belediye hizmetleri, çeşme, okul ve ibadethanelerin bakım ve onarımı, bekçi ve korucuların idaresi, devletin resmi tebliğlerinin halka duyurulması, nüfus kayıtlarının
tutulması, veraset davalarında mahkemelere yardımcı olunması şeklinde sıralayabiliriz. Bir
yolsuzluk sebebiyle tahkikat geçirip suçu sabit görülen muhtarlar doğrudan veya ihtiyar meclisinin isteği üzerine görevden alınabilirdi.
Bu kadar köklü ve deneyime sahip muhtarlık müessesinin günün ihtiyaçlarına cevap verecek araç gereçlerle güçlendirilerek yerelden genele kalkınmayı hızlandıracağı gibi belediyelerimiz başta olmak üzere yürütme makamlarımızın işini kolaylaştıracaktır.
Devlet ile vatandaş arasında köprü olan, vatandaşın ilk muhatap olduğu devletin ilk adımı ve yüzü olan muhtarlarımıza gereken önemin verilmesi, taleplerinin dikkatle dinlenip karşılanması, vatandaşa direk birinci elden ulaşılması konusunda son derece hassas olunması gerektiğini düşünmekteyiz. Köklü bir deneyime sahip muhtarlık müessesinin günün ihtiyaçlarına cevap verecek araç gereçlerle güçlendirilerek yerelden genele kalkınmayı
hızlandıracağı gibi belediyelerimiz başta olmak üzere yürütme makamlarımızın işini kolaylaştıracaktır.
Vatandaşlarımızın sorunlarını ilgili mercilere ulaştırmak için yöneticilerin kapılarını aşındıran muhtarlarımız, yürütme makamı yönetimleri tarafından hak ettikleri saygı ve nezaketi görmemektedir. Ayrıca muhtarlarımızı siyasi iktidar parti yöneticilerinden icazet almaya yönlendirme çabaları kabul edilemez.
Aziz milletimizin, insanlığa kazandırdığı kadim komşuluk ilişkilerimizin sürdürülmesinden, önemli görevler üstlenen muhtarlarımız, yüzyıllardır siyasi rozet takmaktan kaçınmışlardır.
Son yıllarda siyasi iktidar tarafından bu köklü kuruluşumuzu siyasallaştırma çabalarının sonucu olarak mahalle kültürümüzün bozulması, birlikte yaşama kabiliyetimizi zayıflaması ve kutuplaşmanın artması endişesinin içerisindeyiz.
Uzak ilçelerimizin, özellikle dağ bölgesinin önemli kısmı profesyonel çiftçi değildir. Köylerde kalan insanlarımızın ekseri çoğunluğu yaşlı insanlardır. Gelir ve yaşam standartları çok düşük olan hemşehrilerimizi, tarım sezonunun başladığı bu sıkıntılı günlerde 60 yaş üstü
insanlarımızın sokağa çıkma yasağı nedeniyle tarımla geçimini sürdürmeye çalışan kırsal köylü vatandaşlarımız için telafisi zor duruma maddi – manevi kayıplara sürüklemektedir.
Amerika'ya giden sağlık hizmeti Keles'e gelemiyor. Keles'te yapılan devlet hastanesi personel yetersizliği sebebi ile en küçük yaralama olayları, doğum ve sıradan hastalıklar için ilçeye 70
km uzaklıkta bulunan Bursa SGK Hastanesine yönlendiriliyor. İlçede diyaliz tedavisi gören 15 hasta var. Bu hastaların çoğu kırsal dağlık bölgelerdeki mahallelerde yaşıyor. Haftada iki-üç
defa diyaliz tedavisi gören hastaların, servisle adreslerinden alınıp tekrar adreslerine bırakılma süresi 15 saat sürüyor. Gerek kaymakamlık gerek İl Sağlık müdürü ile yapılan görüşmelerde doktor olmadığı için hastanede diyaliz hizmeti verilemediğini tarafımıza
bildirdiler.
Büyük şehir belediyesinin yapımını durdurduğu göletlerin ve diğer yatırımlarım bir an önce tamamlanarak çiftçilerimizin ve bölge insanımızın hizmetine sunulması talep edildi.
Büyük şehir yasası ile meraları satılan (bir nev’i el koyulan) köylü yeni adıyla mahalleler, yüksek bedeller istenen köy meralarını satın almak zorunda bırakılmaları kabul edilemez.
Bizlerde BURSA SAADET PARTİSİ yetkilileri olarak tüm bu sorunları gereken yerlere, resmi kurumlara, yetkili kişilere aktardık. Sonuna kadarda bu işlerin takipçisi olacağımızı bildirdik.
Son olarak bugün yaşadığımız salgın hastalık veya doğal afet vb. durumlarda muhtarın ve toplumun siyasi görüşüne bakılmaksızın değer görmesi önem arz etmektedir. Mahalle muhtarının öncülüğünde cami imamı, okul öğretmeni, aile hekimi, kooperatif vb. STK.
temsilcilerinden oluşan heyet çok kısa bir sürede ihtiyaç sahiplerini tespit etmeli ve devletin şefkat eli vatandaşımıza bir an önce uzatılmalıdır. Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz…