"Bu süreçte meslektaşlarımızın ve halkın sağlıklı olmasının koşulu 1986 yılında Ottawa'da toplanan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından tanımlanmıştır" ifadelerini kullanan Başkan Türkkan, "DSÖ toplantı sonrasında Sağlığı Geliştirme Bildirgesi yayınladı. Bildirgede sağlık için barış, barınma, eğitim, beslenme, gelir, stabil ekosistem, sürdürülebilir kaynaklar, sosyal adalet ve eşitlik ön koşul kabul edildi. Tıp, sağlığın sosyal belirleyicilerinin sağlık üzerindeki etkisini çok iyi bilmektedir. Bilim kısa süre içinde hekimler ve toplumun sosyoekonomik durumunun COVID-19 hastalığı, ölümleri ile olan ilişkisini daha açık biçimde gösterecektir. Toplumdan 5-10 kat daha fazla hastalanan hekimler ve sağlık çalışanları için COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi sosyal adalet için gereklidir" diye konuştu.
Yapay gündeme ayıracak zamanımız yok
Hasta/vaka, semptomlu/semptomsuz ayrımlarının tıpta karşılığı olmadığını vurgulayan Alpaslan Türkkan, gerçek sayılara ulaşamadıklarını, şeffaf yönetilmeyen süreçte ne İl Pandemi ne de İl Hıfzısıhha Kurulu'na alınan Bursa Tabip Odası'nın, mağdur edilen hekimler için hak arayışında olduğunu belirtti. Türkkan, Bursa Tabip Odası'nın bunların dışında kalan yapay gündemlere ayıracak ne zamanının olmadığını da vurguladı.