“Artık önemli olan Mart, Nisan ve sonrasında yaşanan işsizlik rakamları. Burada artış kaçınılmaz. İktidarın, 3 ay boyunca işçi çıkarmayı yasaklaması, onun yerine ücretsiz izin kullandırılması ve bu sürede işçiye az da olsa bir destek vereceğini açıklamasını olumlu buluyoruz. Ayrıca kısa çalışma ödeneği de iş barışı açısından rahatlatan bir formül oldu. İşsizlik rakamlarının sadece çalışan kesim için bir anlamı olduğu yargısı da doğru değildir. İşsizlik rakamının büyüklüğü, işlerin iyi gitmediğini, üretimin ve hizmetin düşüşte olduğunu da gösterir. Bu gerçekten hareketle üretici güçler olarak biz, yaşadığımız zorluklardan hep beraber çıkacağımıza inanıyoruz.”
Türkay, işsizlikle ilgili açıklamalarında, özel olarak vurgu yaptığı, işgücüne katılma oranlarının daha da düşmesinin, rahatsız edici olduğunu kaydederek, “Bu rakam bize umutsuzluğu gösteriyor. Aralık 2019’da yüzde 51.8 olan işgücüne katılım oranı, Ocak 2020’de yüzde 51’e inmiş. Bu insanlar, iş aramaktan vazgeçmiş. Bu karamsarlığın göstergesi. Bunun acilen umuda dönmesi gerek. Ancak yaşanan ortamda işimiz kolay değil” dedi.
Türkay, bu sürecin bitmesini beklemeden, planlamaların yapılması gerektiğini ve hep söyledikleri gibi stratejik önemi ve istihdama katkısı nedeniyle, tarımı özendirici planlamaların hayata geçirilmesini önemsediklerini söyledi. Türkay, “Tarımın önemi bu salgınla bir kez daha anlaşıldı. Atalarımızdan gelen bilgi birikimini heba etmeden, acilen tarımsal olarak yeniden kendimize yeten bir ülke olmalıyız. Ayrıca turizmi kısa sürede toparlayacak çalışmalara da imza atmalıyız. Bu iki alan istihdam ve yerlilik açısından çok önemli iki alan” diye konuştu.