CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, 2024 yılı canlı hayvan ve kırmızı et
ithalatını Meclis’te düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi, “2024 yılında 423 bin baş
canlı hayvan ve 81 bin ton kırmızı et ithal edildi. Bunun karşılığında 1 milyar 235 milyon
dolar, yaklaşık 39 milyar TL ödendi. Ancak bunca ithalata rağmen kırmızı et fiyatları
düşmedi, halk ucuz ete ulaşamadı, 33 milyon etin tadını unuttu” dedi.
Tarım ve hayvancılık sektöründeki krizin giderek derinleştiğini vurgulayan Milletvekili
Sarıbal, üreticilerin en büyük sorunlarının ekonomi yönetiminin politikalarından
kaynaklandığını belirtti. “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın üretimi desteklemesi, hayvancılığı
güçlendirmesi ve ithalata bağımlı olmadan üreticiyi yaşatması gerekir. Ancak bu süreci
yöneten Hazine ve Maliye Bakanlığı’dır” ifadelerini kullandı. Tarım ve hayvancılığın içinde
bulunduğu çıkmazın en somut göstergelerinden birinin et ve süt sektöründeki kriz olduğunu
söyleyen Sarıbal, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan’ın basına yansıyan
açıklamalarına dikkati çekti: “Kayhan, ithalatın çözüm olmadığını, pazarın daraldığını ve
özellikle Arap ülkelerinin fiyat artırmasıyla daha büyük sorunların ortaya çıktığını söylüyor.
Buna rağmen ESK’nın kasasına girmesi gereken para bile Hazine’ye aktarılıyor.”
Ayrıca, Hayvancılık Genel Müdürü Salih Çelik’in çiğ süt fiyatlarındaki sıkıntının çözümü için
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın devreye girmesi gerektiğini, ancak bütçe kısıtı nedeniyle
hiçbir adım atılamadığını söylediğini hatırlatan Sarıbal, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı
Ahmet Gümen’in de süt tozu regülasyonu konusunda benzer engellerle karşılaşıldığına
yönelik açıklamalarına değindi, “Hazine, ihracata destek için bütçe ayırmıyor, hayvancılığı
ayakta tutacak politikaları engelliyor” dedi. Sarıbal, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Tarım ve hayvancılıkla ilgili alınacak tüm kararlar Tarım ve Orman Bakanlığı yerine Hazine
ve Maliye Bakanlığı’ndan çıkıyor. Türkiye’de tarım ve hayvancılığın üzerindeki kayyum
Mehmet Şimşek’tir.”
HAYVAN VARLIĞI ALARM VERİYOR
Milletvekili Sarıbal, Türkiye’nin ithalatla beslenirken, büyük yabancı şirketlerin ise bu
durumdan kar sağladığını belirtti, ithalattan en büyük kazancı Uruguay ve Brezilya’daki
büyük sığır işletmeleri ile Polonya ve Fransa’daki üreticilerin elde ettiğini açıkladı.
Türkiye’de hayvan varlığının alarm verdiğini vurgulayan Sarıbal, “2024 yılında hayvan
varlığında cüzi bir artış yaşansa da, halen 2021 seviyesinin 3,7 milyon baş altındayız.
Tarımsal destekleme ödemeleri içinde hayvancılığın payı ise 5 yıl önce yüzde 36 iken bugün
yüzde 21’e düştü. 2010 yılından bu yana Türkiye, 10,3 milyon baş canlı hayvan ve 419 bin
ton kırmızı et ithal etti. Bunun için 12 milyar dolar ödendi. Ama ne kırmızı et fiyatları düştü
ne de yoksullar ete ulaşabildi. Küçükbaş hayvan ithalatında ise tablo daha da vahim; 50 bin
baş küçükbaş hayvan ithal edilirken, bunun 43 bini Suriye’den getirildi. Taşıma suyla
değirmen dönmez ama AKP ısrarla bu kısır döngüyü sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
33 MİLYONDAN FAZLA VATANDAŞ ETİN TADINI UNUTTU
Türkiye’nin gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında zirvede yer aldığını, sürekli artan
tarımsal girdi fiyatlarının üreticileri zora sokarken, maliyet artışlarının doğrudan tüketiciye
yansıdığını belirten Sarıbal, “Vatandaşlar için et ve tavuk artık lüks hale gelirken, bitkisel
protein kaynakları bile erişilemez seviyeye geldi. Tarımsal üretimde yaşanan düşüş ve fiyat
artışları, hem et ve tavuk tüketimini hem de bitkisel protein kaynaklarına erişimi olumsuz
etkiliyor. Son verilere göre, Türkiye’de baklagil ekili alanlar son 35 yılda yüzde 35 azalırken,
baklagil tüketimi de büyük bir düşüş yaşadı. 1980’lerde kişi başına 20 kg olan yıllık baklagil
tüketimi, bugün 13,7 kg’a kadar geriledi. Artan fiyatlar nedeniyle et tüketimi de büyük ölçüde
azaldı. Avrupa’da kişi başına düşen yıllık et tüketimi 70-100 kg arasında değişirken, ABD’de
bu rakam 100 kg’nin üzerine çıkıyor. Türkiye’de ise kişi başına düşen et tüketimi sadece 35
kg. Daha da çarpıcı olan, nüfusun yaklaşık yüzde 40’ı iki günde bir et, tavuk veya balık
tüketememesi. Yani, 33 milyondan fazla yurttaş, ekonomik sıkıntılar nedeniyle etin tadını
unutmuş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği ‘Türkiye uçuyor’
söylemine rağmen, halkın yaşadığı gerçeklik derinleşen yoksulluk ve gıda krizinden ibaret”
dedi.
HER YIL 500 BİN BUZAĞI KAYBEDİLİYOR
Milletvekili Sarıbal, Türkiye’nin hayvancılık politikalarının tamamen yanlış olduğunu
belirterek çözüm önerilerini sıraladı: “Yerli üretimi teşvik etmek, yem fiyatlarını düşürmek
için destekleri artırmak, damızlık hayvan yetiştiriciliğine daha fazla yatırım yapmak, küçük ve
orta ölçekli üreticilere destek sağlamak, meraları etkin kullanmak ve yem bitkisi üretimini
artırmak gerekiyor. Öncelikle yıllık 500 bini aşan buzağı kayıplarının önüne geçin. Destekleri
büyük endüstriyel işletmelere değil, küçük aile işletmelerine verin. Üretici örgütlerini
güçlendirerek piyasada etkin olmalarını sağlayın. Aksi halde Türkiye, uzun yıllar ithalata
bağımlı kalmaya devam edecektir” diye konuştu.