Eğitim-İş Bursa Şubesi, Şube Başkanları Yeliz Toy'a açılan dava için Bursa Adliyesi önünde toplandı.
Birleşik Kamu İş Bursa İl Başkanı Özkan Rona'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanımız Yeliz TOY, 24 Kasım 2021'de Öğretmenler gününde Milli Eğitim Bakanının öğretmenlere hediye konusunda yaptığı uyarıya karşı, öğretmenlerin meslek onurunu koruyan bir açıklamayı basınla paylaşmıştı. Çünkü Bakanlığın öğretmenlere uyarı yazısına bakılırsa neredeyse öğretmenler günündeki bir hediye çiçek bile rüşvet ve suç sayılabilirdi. Öğretmenliğin Meslek Onurunu açıkça hedef alan, hem de öğretmenler gününde sergilenen bu çirkin tutuma karşı Eğitim-İş de "Katar'dan 'Hediye' uçak alan iktidarın bakanlığı öğretmenlere hediye konusunda ahlâk satamaz." diyerek tepki göstermişti.
"CUMHURIYET'İN ÖĞRETMENLERİ SUSMAZ"
Şube Başkanımız Yeliz TOY' un yaptığı bu açıklamada ülkede gerçekleşmiş haksızlıklar, adaletsizlikler ve ahlaki olmayan uygulamalardan bahsediliyordu ve bu tespitlerle ilgili bugüne kadar tek bir soruşturma dahi yapmamış olan bir savcı, bu gerçekleri ilk kez duyuyormuş gibi koşar adım iddianame hazırlamış ve dava açılmıştır. Sayın Savcı bilmelidir ki görevi, halka gerçekleri söyleyenlere adalet kılıcı sallamak değil, halkın olanları yağmalayanların yakasına yapışmaktır. Görevinizi iyi yapmalısınız Sayın Savcı, siz halkın çıkarlarını korumak için varsınız. Fakat, göreviniz halkı aydınlatanları susturmaksa, biliniz ki yanlış hedef seçtiniz, Eğitim-İş Susmaz, Yeliz Toy susmaz, Cumhuriyet'in öğretmenleri susmaz, boynundaki idam fermanıyla yedi düvele meydan okuyan Mustafa Kemal Atatürk'ün öğretmenleri susmaz!
Bu dava bir "suç" davası değil, "sus" davasıdır, susturma davasıdır. Dosya sumen altından çıkarılmıştır, iddianamesi 9 Mart 2023'de, yani Milli Eğitim Bakanlığı'nın Bursa'daki çadır skandalının ortaya çıkarıldığı 7 Mart 2023'den 2 gün sonra hazırlanmıştır. Özel bir davadır, savcısı da özeldir, kurgusu da özeldir.
"HEDEFTEKİLER ÇOĞUNLUKLA KADINLARDIR VE ŞİMDİ DE YELİZ TOY'UN PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜR"
İddianameyi düzenleyen savcı kamuoyunun skandallarıyla yakından tanıdığı Türkşad Kunthan UÇUK 'tur. Bu savcı şarkıcı Gülşen'in tutuklanmasını isteyen savcıdır. Aynı savcı Gazeteci Sedef Kabaş'ı da tutuklatmıştır. Bu Savcı, Katar'dan Hediye Uçak Alan Hükümetin Bakanı Öğretmenlere Ahlak satamaz demeyi suç saymıştır fakat Sezen Aksu'ya "dilini keseceğiz", "kafasına sıkacağız" denilmesini ifade özgürlüğü olarak kabul edebilmiştir. Hedeftekiler çoğunlukla kadınlardır ve şimdi de Yeliz TOY' un peşine düşmüştür. Bu Savcı, Cumhurbaşkanı'nın "Asımın Nesilleri" yetişecek dediği ve Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'ın olduğu İstanbul Zaim Üniversitesi'nden mezundur. Görünen o ki Türkiye 'de ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak için özel olarak yetiştirilmiştir.
"BURSA'DA KARMA EĞİTİMİ ORTADAN KALDIRMAYA ÇALIŞANLARIN DEŞİFRE EDİLMESİDİR"
Bu davada yargılanmak istenenin basın açıklaması olmadığını çok iyi biliyoruz. Bu bir "rövanş" davasıdır ve onları kızdıran şey; Bursa'daki çadır skandalı ile MEB'in ipliğinin pazara çıkarılmasıdır, Bursa'da karma eğitimi ortadan kaldırmaya çalışanların deşifre edilmesidir. Okullarda parasızlıktan dansözlü eğlence yapıldığı gerçeğinin ortaya serilmesidir.
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanımız Yeliz TOY'a TCK 301 üzerinden açılan bu davada asıl yargılanmak istenen Eğitim-İş'in Laik, Bilimsel ve Parasız eğitim mücadelesidir, düşünce özgürlüğüdür.
Tüm bu gerçeklere rağmen biliyoruz ki Yeliz Toy üzerinden cezalandırılmak istenen aynı zamanda çağdaş düşünceleri ve kararlılıklarıyla toplumsal mücadelenin ön saflarında yer alan ilerici kadınlardır. Çünkü sayısız kez duydukları bu gerçekleri, düşünce kalıplarına göre erkeğin beş adım gerisinde yürümesi gereken bir kadından duymaya tahammül edememiş ve hemen harekete geçmişlerdir.
"BU DAVA İLE BİZE SUSUN DİYORLAR"
Tüm Yurttaşlarımız bilsin ki Eğitim-İş susmayacak, Yeliz Toy susmayacak, meslek onuruna saldırdığınız öğretmenler susmayacak, mücadeleci kadınlar susmayacak. Ülkeyi soyup soğana çevirdiniz, yoksulluğuyla zenginleştiğiniz bu halk susmayacak.
Eğitim-İş'in düşünce özgürlüğünü hedef alan bu dava ile bize "susun" diyorlar. Bu dava için 12 Eylül 2023'de İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde olacağız. Tam da 12 Eylül darbesinden 43 yıl sonra hortlayan bu anlayışla bir kez daha mahkemede hesaplaşacağız. Eğitim-İş örgütümüz ile Şube Başkanımız Yeliz Toy'un yanında yerimizi alıp, yargıyı iktidarın bir sopası olarak kullanmaya çalışanların yüzlerine karşı, düşünceyi ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışanların yüzlerine karşı hep birlikte "Katar'dan hediye uçak alan hükümetin bakanı öğretmene ahlak satamaz. Diye haykıracağız. Susmayacağız!
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy'un konuşmasından satır başları şöyle;
Bizler mücadelemizi verirken gerçeğin farkında olarak mücadelemizi verdik. Bizi susturmaya çalışanlara karşı aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Düşünce özgürlüğüne biz sahip çıkacağız. Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız.