Bursa Cafe ve Restaurant İşletmeleri Derneği Başkanı Şahin Sevinç, Pandemide işletmecilerin durumunu Uğur Ökdemir’in sunduğu Emeğin Gündemi programında değerlendirdi.
Pandeminin başından beri ciddi mağduriyetler yaşadıklarını dile getiren Sevinç, pandemi sürecinde cafe ve restaurant işletmecileri olarak yalnız bırakıldıklarını, bu süreçte asıl sorumluluğu olan esnaf odalarının yeterince seslerini duyurmadığını ve işletmeciler olarak siyasiler ve esnaf odaları tarafından sahipsiz bırakıldıklarını söyledi.
16 Martta cafe ve restaurantların kapatılmasının ardından ertesi gün Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne belediyeye ait dükkanlardan kira alınmaması için önerge verdiğini ve bunun tüm Türkiye’deki belediyelere örnek olduğunu dile getiren Sevinç, “Ama ne yazık ki belediyelerden dükkan kiralayan esnaf, toplam esnafın binde biri bile etmez. Özel mülk sahibinden dükkan kiralayan işletmeciler hala mağdur edilmekte. Dükkanların kapanması işletmecilerin ve çalışanlarının üzerine yıkım gibi geldi” dedi.
Cafe ve restaurant işletmelerinin beyaz eşya dükkanları gibi olmadığını, maliyetlerinin çok ağır olduğunu söyleyen Sevinç, “2020’de açılan bir işletmenin personeli ve işletmecisi devletin hiçbir yardımından yararlanamıyor. Destekten yararlanabilmesi için 2019 öncesi açılmış olması ve kısa ödenekten 400 küsur gün çalışmış olması gerekiyor. Ancak bizim sektörde çalışanlardan bu şatları sağlayabilen pek fazla insan yok. Genellikle bizim sektörde çalışanlar bunu bir meslek değil de geçiş süreci olarak görüyor. Sürekli işe girdi çıktı oluyor. 10 gün bir yerde çalışıyor, 5 gün bir yerde çalışıyor, süreklilik yok” şeklinde konuştu.
Pandemide en az 3 bin işletme kapandı
Pandeminin başından beri 3 bin 900 işletmenin kapandığını söyleyen Sevinç, 900’ünün pandemi dışı sebeplerle kapanmış olduğunu varsaydıklarında en az 3 bin işletmenin bir daha kepenk açamayarak, pandemi nedeniyle kapandığını söyledi.
Faturasını ödeyemeyen işletmelerin saatleri sökülüyor
Elektrik faturasını ödeyemeyen işletmelerin saatlerinin söküldüğünü söyleyen Sevinç, “Hükümet her fırsatta esnafın elektrik, doğalgaz faturalarını alamadıklarını söylüyor. Bu tamamen palavradır. Geçen gün AVM’de dükkanı olan bir işletmeci beni aradı. Elektrik saatimi söküyorlar dedi. Bir yanlışlık olduğunu düşünüp UEDAŞ’ı aradım . UEDAŞ yetkilileri, bize herhangi bir emir gelmedi o nedenle saati söküyoruz dediler” açıklamasında bulundu.
Mekanlar kapalıyken bile devlete vergi ödemeye devam ediyoruz
İşletmelerin kira dışında da ciddi görünmeyen giderlerinin olduğunu söyleyen Sevinç, “Kendi işletmemden örnek verecek olursam, kapalıyken paket servis olmuyor, açık kalsın dedik 5 bin 900 lira elektrik faturası geldi. Bunun yarısının vergi olduğu düşünülürse, ben mekanım kapalıyken bile devlete vergi ödemeye devam ediyorum” dedi.
Herkesi vicdanlı olmaya davet eden Sevinç, bu sorunun sadece yiyecek içecek sektörünün sorunu olmadığını, pandeminin tüm Dünya’yı etkilediğini dile getirdi. İktidarın Avrupada’da işletmelerin kapalı olduğunu sürekli dile getirdiğini söyleyen Sevinç, “Ancak unuttukları bir şey var ya da görmezden geldikleri, Avrupa’da işletmecilerin tüm giderleri karşılanırken, çalışanların maaşları eskisi gibi ödenebiliyor” şeklinde konuştu.
Hükümet vatandaşlara çifte standart uyguluyor
Geçtiğimiz günlerde AKP’nin Bursa kongresinde salonun tıklım tıklım dolu olduğunu hatırlatan Sevinç, “ Hükümet vatandaşlara çifte standart uyguluyor. Metrolar, otobüsler, kongre salonları, fabrika yemekhaneleri tıklım tıklım doluyken Covid sadece işletmeleri mi etkiliyor? Adeta bizimle alay ediliyor” ifadelerini kullandı.
İşletmecilere ve çalışanlarına yapılanın bir zulüm olduğunu söyleyen Sevinç, “Zulüm bizdense ben bizden değilim, diyecek insanlara ihtiyacımız var. Bugün bu işletmelere yapılan zulümdür. Bugün evine ekmek götüremeyen garsona, evine süt götüremeyen aşçıya, intiharın eşiğine gelen müzisyenlere zulüm yapılıyor. Gerçekten iflasın eşiğine geldi vatandaş. Ailelerinin kendilerine baktığını söyleyen işletmeciler var” dedi.
Hayatta kalmak için müzisyenlerin enstrümanlarını satmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Sevinç, bu süreçte geçinemiyoruz diyerek intihar eden müzisyenler olduğunu söyledi.
Deprem vergileri nerede?
1999 depremi sonrası alınmaya başlanan deprem vergisinin, bugün devletin hazinesinde olsaydı pandemiden dolayı bu kadar insanın mağdur olmayacağını belirten Sevinç, “Pandemi de bir felakettir. Deprem paralarını nereye harcadıklarını açıklayamıyorlar. O para depreme, afete ayrılması gereken bir paraydı ama bugün yok, buhar olmuş durumda” dedi.
Bütün iş kolları domino taşı gibidir
Basit usül esnafın çoktan beri mağdur olduğunu, yazın beş aylık süreçte dükkanları açtıklarını fakat bu sürede üç ay ancak iş yapabildiklerini söyleyen Sevinç, büyükşehirlerde 750 lira, diğer şehirlerde 500 lira kira desteği verildiğini ama bunun hiçbir şeye melhem olmadığını aktardı.
Cafe ve restaurant işletmelerinin kapamasının bütün tedarikçileri domino taşı gibi etkilediğini söylenen Sevinç, bu etkilenmenin domates tarlasından hayvancılığa kadar birçok iş kolunu etkilediğini söyledi.
Esnafın çekleri, senetleri, kredilerini olduğunu hatırlatan Sevinç, devletin hiçbirini durdurmadığını, işletmeleri kapatarak esnafı cezalandırdığını kaydetti. İşletmecilerin yıllardır devlete vergi ödediğini söyleyen Sevinç, “30 yıldır devlete vergi ödüyorum bir yıl da devlet bana baksın diyen esnaf var. Devlet eğer büyük şirketlerin vergi borçlarını silmeseydi, o parayla bugün hiçbir esnaf sıkıntı yaşamazdı. Beş tane müteahhitin vergisi sadece buna yeterdi” dedi.