Saadet Partisi mahalli idareler il başkanı İbrahim Özacar, “yıllardır Bursa’nın su kaynakları uluslararası şirketlerin istilasına uğradı "Milli çağrışımlı yöresel simgeler ve sembollerle yer altı su kaynaklarımız küresel firmalar tarafından hortumlanıyor” dedi.
Bursa’nın su ihtiyacını karşılayan barajlarının dibe vurduğu bugünlerde azalan su kaynakları hakkında açıklama yapan Saadet Partisi mahalli idareler il başkanı Özacar, “siyasi iktidarın ihmal ve ranta dayalı hizmet anlayışlarından dolayı su şehri Bursa’mızda su sıkıntıları yaşanmaya başlamıştır” dedi.
YAŞANAN SIKINTILAR RANTA DAYALI AK PARTİLİ BELEDİYELERDİR
Özacar yaptığı açıklamada “Demokrasilerde, halk seçimler aracılığı ile siyasi partilere iktidar ve muhalefet görevleri verir. Milli görüş siyasi tarihimizde gerek iktidarda gerek muhalefette bulunduğumuz görev sürecimizde Hakka motor şerre firen olmuştur.
Saadet partisi Bursa teşkilatları olarak, yıllar önce Bursa Büyükşehir Belediyesinin yanlış su politikasını görmüş, sorumlu muhalefet bilinci ile hareket ederek Bursa Büyükşehir belediye başkanı başta olmak üzere, siyasi iktidarı tedbir almaya davet etmiştik. Gel gör ki, hizmette rantı esas alan Ak partili belediye başkanı ve siyasi iktidar, uyarılarımızı dikkate almayarak bugün yaşanan sıkıntıların en büyük müsebbibi olmuşlardır.
Özacar, dün uyardık bugün tekrar uyarıyoruz diyerek, Pandemi sürecinin zirvede olduğu bu günlerde, su kaynaklarımızın düzenli ve sağlıklı bir şekilde insanımızın istifadesine sunulması için, zaman kaybetmeden gerekli çalışmaların yapılması önem arz etmektedir dedi.
SULU ŞAKAYA GEREK YOK
Bursa büyük şehir belediye başkanı Sn. Aktaş, Bursa’da su musluktan içilir diye sloganvari sözleri, sulu! şaka değilse amiyane tabirle kirli suda balık avlama çabasıdır.
Bu sulu şakalarla ve algı yöntemi ile kaybedeceğimiz tek bir saniyemiz bile olamaz.
Baraj ve su kaynaklarının kuruması ile büyük sondajlarla şebekelere bağlanan sular Bursa’nın bir çok bölgesinde kirli ve balçık kokmasına yol açıyor. Bu şikayetleri sağır sultan duydu da Sn.Aktaş’ın duymaması halktan ne kadar kopuk olduğunu gösteriyor.
BELEDİYE VE YAN KURULUŞLARINDA SU MUSLUKTAN DEĞİL ŞİŞELERDEN İÇİLİYOR
Ayrıca Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere belediyenin iştirak ve yan kuruluşlarında su musluktan değil de şişelerden içiliyor olması çok manidar.
Sayın başkan, her şeyi maddeden ibaret gören batının ranta dayalı hizmet anlayışından vazgeçin, tarihinize bakın, aslınıza dönün, su hayattır hayatın bedeli madde olamaz.
1640 yılında Bursa´daki 2065 adet çeşme sebiller, susuz hayvanları sulama vakıfları, aziz milletimizin suya ve sudan ibaret olan canlılara verdiği önemin vesikaları olarak tarihteki yerini koruyor. Bu tarihin varisleri olan Belediye başkanları, şehirle anılan şehir simgelerinden ne varsa hepsini ranta kurban ettiler. Bunun en son örneği heykel kumaşçılar bölgesindeki basmalı çeşme olarak simge haline gelen çeşmenin kaldırılmış olmasıdır.
SU KAYNAKLARIMIZ HORTUMLANIYOR
Bursa’nın yer altı su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde 20 yıl önce yapılan rasata ölçümlerinde suya 1 - 2 metre derinlikte ulaşılırken, aynı bölgelerde bu gün yapılan ölçümlerde 6 - 7 metre derinlikte ancak suya ulaşılıyor. Bu endişe veren tablonun en büyük sebebi su kaynaklarımızın kontrolsüz kullanılmasındandır.
BURSA’NIN SUYU KÜRESEL FİRMALAR TARAFINDAN HORTUMLANIYOR
Yıllardır Bursa’nın su kaynakları uluslararası şirketlerin istilasına uğradı diyen Özacar, Kanun tanımayan cargill firması, İznik Orhangazi bölgesindeki tarım arazilerinin ve çeşitli canlı türlerin can damarı olan İznik gölünü yok etmektedir. Geçtiğimiz haftalarda Büyükşehir Belediyesinde bu firma lehine bir karar daha AKP ve MHP oylarıyla Meclisten geçti. Bununla yetinmeyen siyasi iktidar, Yenişehir Kirazlı yaylanın verimli tarım arazisinde kurulmak istenen Meyra madencilik firmasına ait çinko, kurşun, bakır zenginleştirme tesisi için İznik gölünden 4 yüz bin metre küp su kullanma yetkisinin verilmesi kabul edilemez, siyasi iktidar bu yanlış karardan dönmelidir.
SU HAYATTIR HAYATIN BEDELİ PARA OLAMAZ
"Sudan ucuzdur " Atasözümüz ak parti iktidarı sayesinde Bursa’da anlamını yitirmiştir. Zira Bursa’da su Bursalıya pahalı ama emperyalist firmaları için hala sudan ucuzdur.
Yer altı su kaynaklarımızın bulunduğu bölgelerde, kökü dışarda Siyonist sermayeli onlarca yabancı şirket, Milli çağrışımlı yöresel simgeler ve sembollerimizin marka ve patent haklarını alarak yerli imajı ile, Bursa’nın sularını dünyanın her tarafına pazarlıyor. Bursa kamuoyu, siyasi parti ve çevreci kuruluşlar, bu firmaların yeterince denetlenmediğini, denetlenmeyen firmaların siyasi iktidardan aldığı cesaretle sözleşmelerin üzerinde su çıkarıldığını her fırsatta dile getiriyor. Malesef siyasi iktidar, bu konuda endişeleri giderecek açıklamalar yapmıyor.
