İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi '22 Mart Dünya Su Günü' öncesi su kaynaklarının ve içme suyunu son durumunu açıklayarak, suyun sağlığımızı korumadaki önemini hatırlattı. İMO Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, su kaynaklarını ve temiz suyu korumak için seferber olmak gerektiğini belirterek, “Koronavirüs’ten korunmak için önlem olarak sosyal izolasyonla birlikte hijyen başta geliyor. Dolayısıyla bu sıkıntılı günlerden çıkışın yolu sağlık çalışanlarımızın inanılmaz özverisinin yanında hijyenin, dolayısıyla suyun; hatta temiz suyun önemi açıktır. Gelecek nesillere ‘’Velhasıl Bursa sudan İBARETTİ…’’ dememek için su kaynaklarımızı korumaya ve suyumuzu tasarruflu şekilde kullanmaya özen göstermek vatandaşlık görevimizdir'' dedi.
İMO Bursa Şubesi, 22 Mart Dünya Su Günü öncesi su kaynakları ve temiz suyun durumunu değerlendirdi. İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu olarak temiz suyun sağlığımız için önemini bir kez daha anladığımız şu günlerde bir rapor hazırladıklarını ifade eden Şube Başkanı Mehmet Albayrak şu açıklamayı yaptı;
İnsanoğlunun günlük hayatta, tarımsal ve sanayi alanlarında kullandığı en önemli doğal kaynağı olan su, medeniyetlerin gelişiminde her zaman önemli rol oynamıştır. Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının planlanması, su tutucu yapılarla depolanması, arıtılması ve iletim hatları ile insanlığın hizmetine sunulması, büyük ölçüde biz inşaat mühendislerinin görevidir. Dünya’da suyun önemi ve su tasarrufuna yönelik bilincin artması amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılında Rio De Janerio’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda 22 Mart gününün ‘’Dünya Su Günü’’ olarak ilan edilmiştir.
Ülkemiz, bulunduğu coğrafi konum itibari ile iklim değişikliğinden etkilenebilecek ülkeler arasında bulunmaktadır. İklim değişikliği nedeni ile akarsu havzalarındaki yağış miktarlarının etkilenmesi, yağışın yıllık dağılımının değişerek kısa süreli ve ani yağışlara dönüşmesine ve uzun kurak dönemler yaşanmasına yol açacaktır. Ülkemizde kişi başına düşen temiz su miktarı yaklaşık bin 520 metreküp olduğundan ‘’su azlığı olan ülkeler’’ arasında yer almaktayız. 2030 yılı planlamasında ise TÜİK istatistiklerine göre ülkemiz nüfusunun 100 milyon olacağı tahmini edilmektedir. Bu durumda ülkemizin kişi başına düşen temiz su miktarı açısından 1.000 metreküpten az olan ‘’su fakiri’’ ülkeler arasında olma riskini taşıdığını unutmamalıyız.
''MEVCUT KAYNAKLARIMIZ TÜKENİYOR''
Son yıllarda kentimizin aldığı aşırı ve plansız göçler sonucu nüfustaki kontrolsüz artış, tarım kentinden çıkıp sanayi kenti olma yolundaki hızlı adımları, iklim değişiklikleri ve toplumsal tüketimlerimiz gibi nedenler su kaynaklarının kirlenmesine ve mevcut kaynakların tükenmesine neden olmaktadır. Bursa Meteoroloji İstasyonu'nun son 90 yıllık verilerinde 2019 yılının yağış miktarının, toplam yağış ortalamasına göre yüzde 38’lik bir azalış meydana geldiği ve en kurak yıl olduğu ilgililerince ifade edilmektedir.
''SON 10 YILIN EN DÜŞÜK ORANI''
Bursa’nın içme ve kullanma suyunun depolandığı, Nilüfer Çayı üzerinde yer alan barajların doluluk oranları 22 Mart 2020 tarihi itibari ile Doğancı Barajı’nda yüzde 44 ve Nilüfer Barajı’nda ise yüzde 34’tür. 2019 yılı Mart ayı verilerinde ise Doğancı Barajı’nın doluluk oranının yüzde 70 ve Nilüfer Barajı’nın doluluk oranının ise yüzde 64 olarak ölçülmüştür. Son 90 yılın en kurak sezonunun yaşandığı 2019 yılı neticesinde Bursa'nın içme suyu barajlarında son 10 yılın en düşük doluluk oranında olması yaşanan kuraklığın en büyük göstergesidir.
''HEDEFİMİZ KORUMAK VE KİRLENMESİNİ ÖNLEMEK OLMALI''
Bu istatistiki verileri dikkate aldığımızda; tarihte “Suyun ve Yeşilin Şehri” olarak bilinen Bursa’mızda yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının nüfusa bağlı planlanarak etkin kullanımı ve mevcut su havzalarının korunarak kirlenmesinin önlenmesi en önemli hedefimiz olmalıdır. Bu hususta en büyük görev bu kentte yaşayan ve gelecek nesillere yaşanacak bir kent bırakacak olan biz Bursalılara düşmektedir.
''KORONOVİRÜS'TEN KORUNMAK İÇİNDE TEMİZ SU GEREKLİ''
Dünyada ve ülkemizde yaşanılmakta olan, henüz ilacı ve aşısı belirsiz olan Koronavirüs (Covid-19) tehlikesinde de önlem olarak sosyal izolasyonla birlikte hijyen başta geliyor. Dolayısıyla bu sıkıntılı günlerden çıkışın yolu sağlık çalışanlarımızın inanılmaz özverisinin yanında hijyenin, dolayısıyla suyun; hatta temiz suyun önemi açıktır.
''VATANDAŞLIK GÖREVİMİZ''
22 Mart dünya su günü vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak isteriz ki: gelecek nesillere ‘’Velhasıl Bursa sudan İBARETTİ…’’ dememek için su kaynaklarımızı korumaya ve suyumuzu tasarruflu şekilde kullanmaya özen göstermek vatandaşlık görevimizdir.