İYİ PARTİ BURSA İL BAŞKANI SELÇUK TÜRKOĞLU SORUYOR

iz hiç, zaten açık olan bir havaalanını kapatıp bir daha açtık diye açıklama yaparak, neredeyse zil takıp oynayan bir iktidar gördünüz mü?

El cevap:
Biz Bursa’da gördük.
THY, Yenişehir Havalimanı’ndaki uçuşlarını durdurdu ve havaalanı hava trafiğine kapandı. Yerel iktidar sorumluları, gazeteleri arayarak seferlerin kaldırılmasının gerekçelerini ve bu gerekçelerin haklılığını savundular.
Peki savundular da, çok değil iki gün sonra ne oldu?
Biz söyleyelim:
Tepkiler çığ gibi yükselince soluğu Yenişehir’de alan AK Partili vekiller, pistin üzerinde boy boy fotoğraflar verip, “Kapattığımız havalimanını yeniden uçuşlara açtık” diyerek açıklama yaparken, adeta yeni bir havalimanını daha hizmete açmışcasına çocuklar gibi sevindiler!

Bu hadisede, belediye bülteni haline gelen bir kısım basının hali inanın çok daha trajikti. Yenişehir Havaalanı’nın kapatılma kararının haklılığını savunmak için akla karayı seçenler, çok değil iki gün sonraki haberlerinde, yorumlarında, yeniden açılma kararını ise öve öve bitiremediler.
Ne diyelim? Bir kısım medyayı besleme mertebesine(!) eriştirip, bu denli iki yüzlü hale getirenler utansın!

-Peki siz hiç, kente bir yararı dokunsun diye değil, ilan verdiği yere bir yararı dokunsun diye reklam vermek zorunda kalan biçare yerel yönetimler gördünüz mü?

El cevap:
Biz Bursa’da maalesef gördük, halen de görüyoruz.
Son günlerde Hürriyet ve Sabah Gazeteleri başta olmak üzere iktidar bültenine dönen gazetelerdeki, her biri çeyrek sayfalık Bursa Büyükşehir Belediyesi ilanları dikkatinizi çekti mi?
Çekmediyse işte biz şimdi çekiyoruz. Bursa’ya yararı olsun diye değil, yandaşlara destek olsun diye verilen bu çeyrek sayfa ilanların her biri 25 bin küsur lira artı KDV haberiniz var mı? Kaç kez verildiğini bize sormayın çünkü başımız döndü, biz sayamadık!

Bu arada 3-5 bin liralık sadaka niyetine uygun görülen ilanlarla sus payı verilen yerel medyamızın kıymetli mensupları, İstanbul basınına yapılan bu pozitif ayrımcılığı sizlerin dikkatine de özellikle sunuyoruz. Sonra duyduk duymadık demeyin!

-Bitmedi! Siz, “Zafer Plaza AVM’nin devamı olan Pirinç Han’ın yanındaki binanın yıkımı karşılığında, Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 20 hissesinin ne kadarını Aziz Torun’a verdiniz?” sorusuna, Başkan Alinur Aktaş’ın hiç yanıt verdiğini duydunuz mu?

El cevap:
Vallahi biz de duymadık. Amma velakin, Bursalıların hakkı olan bu yüzde 20’lik hissenin en az yüzde 7’sinin, Zafer Plaza AVM’nin Sahibi Aziz Torun’a el altından hediye edildiği iddialarının iyice ayyuka çıktığını biliyoruz.
Korupark AVM ve Rezidansı’nın inşasında iktidar eliyle zaten fazlasıyla nemalandırılan, üstüne üstlük bir de tam önüne, Korupark adı da verilerek Bursaray istasyonu yapılan Aziz Torun’a, yüzde 7’lik hisse kıyağı iddiası, Alinur Aktaş’ı daha uzun süre sus pus edecek gibi görünüyor.
Hal böyle olunca Bursa kamuoyu; Hanlar Bölgesi Projesi kapsamında yıkılan, vatandaşlara ait daire ve dükkanların rayiç bedelleri noktasında cimri davrandığı için mahkemelik olan Başkan Aktaş’ın, Aziz Torun’a karşı cömertliğinin sebebi hikmeti ne ola ki diye de sormadan edemiyor!..
Cevap gelir mi? Çok zor.
Çünkü herkes de biliyor ki, Alinur Aktaş’ta bu sorulara cevap verecek ne cesaret, ne de yürek var!

-Siz hiç, yolu olmayan yere hastane yaptık diye sevinenleri, bugünlerde de ‘İşte o yolu olmayan hastaneye nihayet yol kazandırma çalışmasına başladık’ diye defaatle bir daha sevinenleri gördünüz mü?

El cevap:
Ne hazindir ki, biz Bursa’da bunu da gördük. Bu şehrin geleceğini ipotek altına alarak yaptıkları, sonrasında ‘fahiş fiyatlı metro projesi’ için aynı büyüklükte iki hastane parasına daha kıymak üzere oldukları Şehir Hastanesi’ne, bu kez de “Kestirmeden ulaşılacak yol yapıyoruz” diye havalara zıplayıp hopluy