Nilüfer Belediyesi’nin “Eşit miyiz?” temasıyla gerçekleştirdiği Nilüfer
Kütüphane Günleri’, ‘Yenisiyle, eskisiyle medyanın cinsiyeti’ başlıklı söyleşiyle
devam etti. Nilüfer Belediyesi Akkılıç Kütüphanesi’nde düzenlenen söyleşide
eşitlik sorusuna bu kez geniş kapsamlı olarak medya üzerinden yanıt arandı.
Konuşmacılar Burcu Karakaş, Gül Kolaylı, Hale Gönültaş ve Nilay Örnek
meslek hayatlarındaki deneyimleri üzerinden medyanın cinsiyetçi dilini ele
aldılar.
Medyada toplumsal cinsiyet dili ve habere bakış açısını değerlendiren
Deutsche Welle Türkçe Servisi’nden Burcu Karakaş, “Kadın cinayeti
haberlerinin gazetelerde 3. sayfalardan çıkması ‘Kadın cinayetleri politiktir’
söylemiyle birlikte oldu. Bu söylemlerden sonra kadın cinayeti ve şiddet
haberlerinin manşetlerden çıktığını görmeye başladık. Kadınların çeşitli
bahanelerle öldürülmesi münferit değildir. Zamanla medyanın dilinin değiştiğini
gördük. Türkiye’de kadın hareketi 1980’lerden sonra her geçen gün güçlenen bir
hareket olmuştur. Kadının hareketinin kazanımlarından biri de kadına şiddet ve
cinayetlere bakış açısında medyanın dilinin değişmesidir. Geçen 10 yıla göre
bugün bakış açısı çok değişti. Sosyal medya da günümüzde olaylara eğilimi ve
farkındalığın artmasında etkili oldu” dedi.
Bağımsız gazeteci Hale Gönültaş da meslek hayatından örnekler vererek,
“Gazeteciliğe stajyer olarak başladım ve her aşamalarını gördüm. Medyada
kadın istihdamı her zaman camiada tartışma olmuştur. Kadın istihdamının karar
alma mekanizmalarındaki oranına bakmak gerekirdi. Kadın haklarını medyada
savunabildiysek bugüne kadar kararlı duruş ve bakış açımız etkili oldu.
Habercilik mücadele alanıdır. Erkeklerin gidebileceği haberler vardır. Bu
konuda ben hep olayların içinde olmaya çalıştım. Erkeklerle aynı ortamda
oldum, zor şartlarda çalıştım ama yılmadım. Meslek hayatım boyunca cinsiyet
ayrımına uğramamak ve bakış açısını değiştirmek için mücadele ettim” diye
konuştu.
Bursalı gazeteci Gül Kolaylı da yerel ve ulusal medya karşılaştırması
üzerinden konuyu ele alarak, “Yerel medyada kadın farkındalığı ulusal medyaya
göre çok daha az. Medyada geçmişte kadının cinsel obje olarak öne çıkarılması
düşünülüyordu. Kadın arka sayfa güzeli ya da 3. sayfa haberi olarak yer alırdı.
Kadına dair farkındalığı olan gazeteci sayısı çok azdı. Gün geçtikçe bu bakış
biraz daha değişti. Kadın dayanışmasının sıkça dillendirilmesi, kadın
hareketlerinin çoğalması ve medyada da kadın çalışanların sayısının artması
medyanın da bakış açısını değiştirdi. Bugün Z kuşağı sosyal medyayı cesurca
kullanıyor. Cinsiyet ayrımı düşünmeden demokrat, cesur, eşitlikçi düşünceye
sahip. Eskiye göre günümüzde cinsiyetçi bakış çok değişti” şeklinde konuştu.
Gazeteci ve Kafa Dergisi Yazarı Nilay Örnek de Türkiye’de olduğu gibi
medyada da kadınlar ve erkeklerin eşit olmadığını dile getirdi. Gazeteciliğin
sadece haber vermek olmadığını ve farklı sorumluluklar olduğunu ifade eden
Örnek, “Medyada daha entelektüel, objektif, kültürlü insan topluluğu var diye
düşünülür. Medya bir vicdan ve toplum değişimi meselesinin olması gereken
yerdir. 90’larda medya çok farklıydı dil olarak. Bugün biraz daha değişti ve
bizde kadın çalışanlar bilinçlendik. Şartlar değişince, karar mekanizmalarında
kadınlar arttıkça söylemler ve bakış açısı da değişti. Artık dünya değişiyor.
Toplumda bilinçlenme arttı. Kadının mağduriyeti eşitlemeye yol açtı” dedi.
Söyleşi sonunda Nilüfer Kütüphane Müdürü Şafak Pala katılımcılara günün
anısına plaket vererek teşekkür etti.