Dünya Engelliler Günü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Memur-Sen Bursa Engelliler Komisyonu Başkanı Hüsni Bayram Kol, "Mâlûlen emeklilikte bağlanacak emekli aylığı tutarı ile emekli ikramiyesinin 25 yıl esas alınarak ödenmesi, emekli aylığının tutarının, en son alınan görev maaşının yüzde 85'inden az olmaması sağlanmalıdır. Mûlûliyete ve engelliliğe dair sağlık raporu uygulamalarında Sağlık Kurullarının tekleştirilmesi, işlemlerin hızlandırılması yönünde düzenleme yapılmalıdır. Rapora itiraz süreçlerinde bireylere zaman ve mali kaynak bakımından külfet üreten uygulamalar kaldırılmalıdır. Engeli bulunan bireylerin sosyal hayata uyumu ve katılımı noktasında son derece önemli olan protez, ortez ve yardımcı araç-gereçlerin teminine, kullanım süresine, fiyatlamasına ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanan tutar ve oranlara yönelik külfet azaltıcı, hak artırıcı düzenleme yapılmalıdır" dedi.
Memur-Sen Bursa Engelliler Komisyonu Başkanı Bayram Kol yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında ve öncesi ve sonrasıyla, engelli bireylere/kamu görevlilerine yönelik çalışmalarımız, çabalarımız ve hedeflerimize dair yönlendirici fikri temeli ifade etmek için başlangıçta özellikle belirtiyoruz. Biz; engelliliğin insana değil, insanın herhangi bir uzvuna ya da sistem tasarımına dönük bir tanımlama olduğunu kabul ederek, bu yönüyle "engelli insan" tasvirini reddederek, engeli olan fertlere dönük eşitliği sağlayıcı, adaleti inşa edici çalışmalar, önermeler, talepler, itirazlar ve teklifler geliştirmeyi, "Engelsiz Dünya", "Engelsiz Türkiye" hedeflerinin ön şartı olarak görüyoruz. "Türkiye'nin en büyük, en yetkin, en kapsayıcı, en doğru ve en adil emek örgütü sıfatını edinmeyi başarmış büyük Memur-Sen ailesinin engelli kamu görevlilerine yönelik çalışmalarını yürüten komisyonu olarak; Dünya Engelliler Günü'nün, engeli bulunan bireyler ve kamu görevlileri özelinde çalışanlar açısından daha iyinin, daha güzelin, daha doğrunun ve bütün bunların ekseninde daha engelsizin ve adilin çalışma şartlarından, istihdam biçimlerine, görevde yükselmeden, mali hak çerçevelerine, özlük haklarından, sosyal hak ve yardımlara, demokratik katılım imkanlarından, karar ve politika belirleyici olma fırsatlarına bir çok mecrada gerçekleşmesi için sendikal haklar zemininde ve örgütlenme bilinciyle kalıcı, sürdürülebilir, geliştirilebilir ve değişime açık yasal alt yapı, hukuki derinlik ve insani kalkınma portföyü oluşturmak istiyoruz" diye konuştu.
Engel durumu ya da engellilik hali sosyal hayata, çalışma hayatına, politik ve demokratik hayata katılımı imkansızlaştıran, zorlaştıran bir sebep olmaktan bütünüyle çıkarılmalı diyen Kol, "Engelsiz hayat, engelsiz Türkiye ve engelsiz dünya engeli bulunan bireylerin beklentisinin karşılanmasından ziyade insan olma sorumluluğunun, gereğinin yapılması olarak ele alınmalı, bütün bu hedefler insan onuruna, haklarına ve bizatihi insana değer vermenin vasat eşiği olarak kabul edilmelidir. Merhamet ve yardım temelli bakıştan eşitlik ve adalet temelli bakış ve uygulamaya geçilmesi, buna dair bütün çabaların, çalışmaların ve arayışların önemli görülmesi de son derece hassas bir ayraçtır. Bu çerçevede; insanın hayatını kolaylaştıran, hayatla temasını artıran, hayatın içine katan, hayatın kenarında bırakmayan yaklaşımları "ihsan" olarak değil "önce insan" bakışından beslenen "irfan" kapsamında değerlendiriyoruz. Milletimizden ve devletimizden de bu bakış üzerinden sorumluluk almasını ve gereklerini yapmasını bekliyoruz." diye konuştu.