Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Şenocak, Türkiye’nin son dönemde
ekonomik zorlukları geride bıraktığı yeni bir döneme girdiğini belirterek “Türkiye ekonomisi,
yaşadığı sınamaların ardından istikrarı yeniden tesis etmeye başladı. Enflasyon oranının %38
seviyelerine kadar gerilemesi, bu sürecin kalıcı bir iyileşme olduğunu gösteriyor. Ayrıca
ihracat performansımızın özellikle otomotiv, tekstil ve savunma sanayinde güçlenmesi,
küresel pazarlardaki rekabetçiliğimizi artırıyor. Döviz kurlarında yaşanan son
dalgalanmaların, ekonomi yönetimimizin zamanında ve kararlı müdahaleleri sayesinde
başarıyla kontrol altına alınmış olması da ekonomimizin gücünü ve direncini göstermektedir.”
dedi.
“DIŞ TİCARET STRATEJİLERİMİZİ GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ”
Küresel ticarette yaşanan belirsizliklere de değinen Şenocak, özellikle ABD Başkanı Donald
Trump’ın yeni gümrük vergileri politikasının dünya ekonomisinde yol açabileceği risklere
dikkat çekerek “ABD’nin korumacı ticaret politikaları, küresel ekonomik dengeleri tehdit eder
hale geldi. Bu gelişmeler, ticarette yavaşlamaya ve dünya genelinde bir resesyon riskinin
artmasına neden olabilir.” İfadelerini kullandı.
Şenocak ayrıca, Çin’in ABD pazarına giremeyen ürünlerini agresif fiyat politikalarıyla farklı
pazarlara yönlendirebileceğini belirtti. Başkan Şenocak “Bu durum, Türkiye gibi üretici
ülkeler açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Çin menşeli ürünlerin ucuz fiyatlarla pazara
girmesi, yerli sanayimizin rekabet gücünü zayıflatabilir. Bu nedenle hem dış ticaret
stratejilerimizi gözden geçirmeli, hem de üretim kalitemizi ve markalaşma gücümüzü daha da
artırmalıyız.” diye konuştu.
TÜRKİYE DENGELİ BİR YAKLAŞIM GÖSTERDİ
Ekonomist Hikmet Baydar konuşmasında, ABD'nin gümrük vergisi kararları sonrasında
dünya genelinde yaşanan ticari kutuplaşmaya dikkat çekti. Baydar, “Trump’ın ek vergi
açıklamalarının ardından birçok ülke ABD ile ciddi ticari polemiklere girdi. Avrupa Birliği’ne
yüzde 20 vergi uygulandı, AB buna yüzde 25 ile karşılık verdi. Çin de benzer şekilde
misillemede bulununca vergiler yüzde 140’lara kadar tırmandı. Ancak Türkiye farklı bir
strateji izleyerek polemiğe girmedi, yüzde 10’luk vergiye yüzde 10’la karşılık verdi. Bu da
Türkiye’nin daha diplomatik ve dengeli bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor” dedi.
Baydar, ticaretin artık yalnızca fiyatla belirlenmediğini vurgulayarak “Bundan sonra dünya
ekonomisi ikiye ayrılacak: ABD içi ekonomi ve ABD dışı ekonomi. ABD içine iş yapacaklar
için süreç görece kolaylaşacak ama elbette Trump izin verirse. Çünkü artık mesele sadece
fiyat değil. Devlet başkanlarının da ihracata siyasi onay vermesi gerekiyor. Artık bir ürünü
satmak için arka planda siyasi uyum, diplomasi ve kurumlar arası ilişkiler çok önemli hale
geldi.” İfadelerini kullandı.
“MÜSİAD GİBİ GÜÇLÜ BİR İŞ İNSANLARI DERNEĞİYLE HAREKET EDİN”
İhracatçılara da önemli tavsiyelerde bulunan Baydar, “Artık bir ülkeye sadece ürünle girmek
ihracatçının yapabileceği en büyük hata. Öncelikle o ülkenin sivil toplum örgütlerini tanıyın.
Sonra bu örgütler üzerinden bir heyetle o ülkeye gidin. Ciddi bir yapı olduğunuzu gösterin.
Karşılıklı distribütörlük ilişkisi kurmaya çalışın. Zaten bu süreçte size ülkeye girişte
karşılaşabileceğiniz tüm engelleri anlatacaklardır. Çünkü artık sadece satıcı değil, iş
ortağısınız. Bu noktada, yurt dışında onlarca ülkede şubesi ve irtibat noktası bulunan
MÜSİAD gibi güçlü bir iş insanları derneğiyle hareket etmek, o ülkeye giriş sürecinde
ihracatçılar için çok ciddi bir avantaj sağlayacaktır.” diye konuştu. Etkinlik Hikmet Baydar’ın
sunumunun ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümü ve toplu aile fotoğrafı çekimiyle
sona erdi.