Refah'ta 45 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili saldırıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş açıklama yaptı.
Yeşiltaş'ın İsrail'in saldırılarıyla ilgili yaptığı açıklama şu şekilde:
“Tüm dünyada yükselen tepkiye ve soykırımı durma çağrılarına rağmen Hamas ile savaşını 1.4 milyon insanın sığındığı Refah'a taşıyan İsrail'in, pazar günü Birleşmiş Milletler'e göre daha önce güvenli bölge ilan ettiği alanda oluşan saldırıda çok sayıda kadın ve çocuklardan oluşan en az 45 kişi can kaybı yaşandı. Ne yazık ki Birleşmiş Milletlerden gelen açıklamalara göre can kaybının çok daha yüksek olduğu; Aralarında kadınların ve insanların bulunduğu 200'den fazla kişinin öldürüldüğü ve çok sayıda kişinin de yaralandığı ifade edildi.
“MASUM SİVİLLERİN ÜZERİNE ÖLÜM YAĞDI”
Refah'a askeri operasyondan vazgeçmeyen katil İsrail, yerinden edilmiş Filistinlilerin kalması çadır kampını acımasızca ve gözü dönmüş bir biçimde bombalayarak masum bebeklerin, çocukların, kadınların yanarak ortaya çıkmasına sebep oldu. Dünya çapındaki ateşkes çağrılarına kulaklarını tıkayan bebek katili Netanyahu ise katliamı “trajik bir hata” olarak nitelendirdi. İsrail uçaklarının bombalanmasına rağmen bu gelişme Refah çadır kampını tekrarladı. Masum sivillerin üzerine ölüm yağdı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 235'e devam ederken, hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 36 bin 96'ya, yaralananların sayısı ise 81 bin 136'ya yükseldi.
Gazze'de her yerde ölüm, hayal ve acı var...
Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail Refah ve Gazze'nin geri kalanındaki operasyonlarını durdurması talimatını vermesinin ardından dünyanın gözü önünde gerçekleşen son saldırı her zaman bir kez daha İsrail'in acımasız saldırısı gösterdi.
Tek amacı Filistin halkını yok etmek olan İsrail'in savaş suçlusu ordusu son saldırısıyla genel olarak meydan okuma, insanlık değerleri ayaklar adına çalışma ve katliamlara devam etmek bir kez daha ilan etti.
İsrail'in saldırıları insani değerlerden yoksunluğu ve barbarlığı temsil ediyor. İsrail açık açık, hiçbir uluslararası kuralı tanımayarak insanlık suçu işlemeye devam ediyor. Saldırılar nedeniyle hayat kayıpları için morg, ameliyatlar için anestezi ve yaralıların tedavileri hastanelerde yer olmaması, gıdaya ve suya erişimde büyük krizler olması nasıl bir insanlığın kalması ile karşı karşıya kaldığımızı bir kez daha gösteriyor.
İnsanlık artık bu barbarlığı kırmayı kolaylaştırıyor!
7 Ekim'den bu yana, başta Amerika olmak üzere savaş tüccarı emperyalist devletler koşulsuz biçimde İsrail'i desteklemeye devam ediyor.
Her yıl İsrail'e 4 milyarlık yakın askeri yardımda bulunan Amerika, Filistin'de canlı katliama doğrudan destek veriyor. İngiltere, Almanya ve Fransa'nın devlet ve hükümetleri İsrail'e açık destek uygulamaları devam ederken, bu ülkelerin halkları sokaklarda, Öncülerde, fabrikalarda bir araya geliyor, meydanlarda ateşkes ve barış çağrıları yükseliyor, Filistin'e destek açıklamaları yapılıyor.
ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa'nın katliamlarına yönelik ikiyüzlü tutumu ve barbarlığa karşı çıkan kına eylemlerina yönelik acımasız polisler arasında yayılırken İspanya'nın, Norveç'in ve İrlanda'nın Filistin'i resmi olarak devlet olarak tanımasını memnuniyetle karşılıyoruz.
“DÜNYA BARBARLIĞA SESSİZ KALMIYOR”
Dünya artık İsrail'in barbarlığından vazgeçmiyor. Çünkü bu katliamlar ya durdurulacak ya da işlenen savaş suçlarına ortak olunacak!
Savaş suçlusu İsrail saldırıları durdurulmazsa; İnsani krizler her geçen gün derinleşmeye, bebeklere, çocuklara, ömürlere devam edecek. Bu savaş ortamında zor da olsa hayatta kalmayı başarabilen çocuklar ve kadınların hayatları boyunca yaşadıkları kayıplar ve dayanılması güç travmaların etkisinde kalanlar. Ateşkes sağlanamaz, sonuca çözüm için barış ve diyalog esas alınmazsa bombalar masumların üzerine yağmaya devam edecek.
Önce “İsrail ile ticaretimiz yok” diyen, sonra gerçeğin fazlası kapatılamaz hale geldiğinde ve halkımız da bu katliama karşı sokaklara geldiğinde “İsrail ile ticareti azalttığı” demek zorunda kalıyor ve son olarak İsrail ile ticaretinin tamamen durdurulduğunu çözdüğü çözüm için acil adımları atmasını bekliyoruz. Çünkü sorun sadece hamaset ve timsah gözyaşları ile çözülemez. Filistin'e yönelik saldırıların kaldırılması ve İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilene kadar hiçbir çözüm kabul edilemez.
BARIŞ MÜCADELESİNE ÇAĞRI
Savaşın tek galibi acımasız silah tüccarları, emekçi halkın arkasından zenginleşenler, ülkesini despotizmle ve baskıyla yönetilen rejimlerdir.
Halkların güvenliği ve refahı içinde yaşamasının tek yolu ise kalıcı ve adil bir barıştır.
Hayatını savaş meydanlarında geçirmiş Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği, “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesine omuz veren bütün toplumsal kişilerin Filistin'deki soykırım ve politikalarına karşı alevlenmeye karşı bir kez daha barış mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.
Bir kez daha kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz; İsrail'de Filistin'in kalıcılığı politikası durdurulmalı ve katiller işgal edilen topraklardan çekilmelidir!
Birleşmiş Milletler'in savaş suçu ve soykırım politikası İsrail'e yönelik yaptırımları hayata geçirmeli!
“FİLİSTİN HALKININ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE OMUZ VERİYORUZ”
Filistin'in haklı davasında, adalet ve insan hakları mücadelesinde yanında bir kez daha duyuruyoruz. Filistin'de yaşananlar, tüm dünya için bir vicdan testidir. Bizler, adaletten yana olanlar, Filistin'in özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kardeşliğe ve barış içinde bir arada yaşama olan inancımızla, Filistin'in özgürlük mücadelesine omuz verdik.
İşgale karşı direnen, zulme boyun eğmeyen Filistin'in yanındayız. Dünya halklarının adaleti, barış ve kardeşlik mücadelesi, Filistin'de zaferle taçlandırılacak. Birlikte mücadele ederek, Filistin'i özgürlüğüne kavuşturacağız.
Nehirden denize kadar...
Yaşasın Özgür Filistin!”
