Bursa Büyükşehir Belediyesince başlatılan proje kapsamında, İstanbul'dan Bursa'ya gelip yerleşen Nesrin Türedi, Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi'nde çalışmalarını sürdürüyor.
Muradiye Külliyesi, Ulu Cami, Yeşil Türbe, Tophane gibi tarihi mekanlardan yola çıkarak, kurguladığı desenleri 40 yıllık tecrübesiyle tasarımlarına aktaran sanatçının çizimleri, atölyelerdeki ustalar tarafından dokunan ipek halılarda hayat buluyor.
Nesrin Türedi, 1978 yılında İstanbul'da kız enstitüsü resim bölümünden mezun olduğunu, Güzel Sanatlar Akademisine devam etmek istediğini fakat o dönem yaşanan siyasi olaylardan dolayı ailesinin buna müsaade etmediğini anlattı.
Desen çizebilen eleman arayan bir firmaya görüşmeye gittiğini, böylece 1980'de mesleğe başladığını belirten Türedi, "Halının H'sini bilmiyorken ipek halı dünyasına giriş yaptım. İlk çalıştığım firma Beyazıt'taydı. Önce eskiz, sonra kareleme, sonra renklendirme, çizim yaparak burada 8 yılımı geçirdim." dedi.
Daha sonra Cağaloğlu'nda, uzun yıllarını verdiği ikinci iş yerine geçtiğini aktaran Türedi, o dönem çizimlerin elle yapıldığını, zamanının desenlerle geçtiğini söyledi. Nesrin Türedi, şöyle devam etti:
"1980'li yıllarda İran'dan etkileniliyordu. Çoğunlukla Tebriz, İsfahan, Keşan yörelerinin halıları olurdu. Büyük, göbekli halılar... Onların fotoğrafları önümüze geliyor, onlara baka baka deseni luplarla büyütüyorduk. Kağıtları yere seriyordum. Kalemin ucuna ip bağlıyordum. Arkadaşım ipin ucunu tutuyordu, ben daire çiziyordum, göbekli halı için. İmkanlar böyleydi. Böyle böyle gelişti. Halının nasıl ilerlediğini gördükçe yeteneğimle, hayal gücümle birleştirdim. 2002'de artık teknolojiye ayak uydurmak için bilgisayara geçmeye karar verdik ve bir halı tasarım programı alındı. O tarihe kadar hiç bilgisayar başına oturmuş bir insan değilim. Sürekli elde çizim yapıyoruz, metre metre kağıtlara. Bir bilgisayarın karşısına oturmak değişik geldi. Programı öğrendim."
- "Çok desen çıkacak, bitirmeye ömrüm yeter mi bilmiyorum"
Çalıştığı firma adına, 2013'te "America's Magnificent Carpet Awards" adlı yarışmaya çizimiyle katılıp "Altın Tarım" isimli deseniyle ödül kazandıklarını dile getiren Türedi, "Çok keyifliydi, çok mutlu oldum. Onca yıllık meslek hayatım taçlandı. Hepimizin gururu oldu. İpek halıda çok renk kullanılır. Bu yarışmaya katıldığım halıda 5 renk kullandım. Zorlu bir süreçti ama bize başarıyla geri döndü." ifadelerini kullandı.
Türedi, 2017'de Bursa Büyükşehir Belediyesinden aldığı teklifle hayatının değiştiğini vurguladı. Doğup büyüdüğü İstanbul'dan ayrılıp Bursa'ya taşınmasının çok zor geldiğini belirten Türedi, "Her şeyim orada, anılar, aile... Alıp başınızı geleceksiniz. Geldim, ekip olarak bana çok sıcak davrandılar. İlk yıl çok zorlandım ama şu an mutluyum. Buradaki ekiple çok iyi anlaşıyoruz. Güzel şeyler yapacağız, güzel desenler çıkıyor, halılar çıktıkça ben mutlu oluyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Bursa ipeğini canlandırmak amacıyla geldiği kentte bütün hayallerini Bursa üzerine kurduğunu, şehrin değerlerini ipek halıya aktarabilmek için Muradiye Külliyesi, Ulu Cami, Yeşil Türbe, Tophane gibi tarihi mekanları fotoğrafçı eşliğinde gezdiğini anlatan Türedi, bu mekanların bütün bölümlerini fotoğrafladıklarını, böylece çok geniş bir albüm oluşturduklarını ifade etti.
Bir deseni tasarlarken yerdeki yapraktan, duvardaki çatlaktan, gökyüzünden etkilenebildiği, hayal gücünü kullandığı bilgisini veren Türedi, "Bursa için önceliğimiz Yeşil Türbe ve Muradiye Külliyesi. Buralardan çok desen çıkacak, bitirmeye ömrüm yeter mi bilmiyorum." diye konuştu.
Yer aldığı projenin önemine değinen Türedi, şunları kaydetti:
"Bursa, dünyaca tanınan bir şehir, Osmanlı Devleti'nin başkenti. Dolayısıyla Bursa ipeği burada çok önem kazanıyor. Tarih boyunca ipek böceği imalatı yapılmış. Ben de ipek böceğini canlandırmak için tasarımlarımla destek olmaya geldim. Benim tasarımlarım ipek halıya dönüşecek. Şimdilerde 'Şehzade Mustafa Koleksiyonu' oluşturuyoruz. Bir desen şu anda dokunuyor. Heyecanla bitmesini bekliyoruz. Mükrime Hatun deseni yaptık. Yeşil Türbe Koleksiyonu hazırlıyoruz. Farklı çalışmalarımız da var. Tüm hayatım çizmek üzerine kurulu. Bu meslekte 'Masasının başında öldü' derler ya öyle biri olacağımı düşünüyorum. Çünkü her yeni desene başladığımda ilk yaptığım desen gibi heyecanlanıyorum. Bir şeyin üzerine ne kadar emek verirsen o iş güzelleşir. Desen de böyledir, kurcaladıkça değişir."