10 Kasım 1938'de hayata gözlerini yuman, bağımsız, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, bütün Türkiye'de olduğu gibi Nilüfer'de de törenle anıldı.
Nilüfer Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP ve İYİ Parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Nilüfer Belediyesi çalışanları ve çevredeki kamu kurumlarında çalışanlar katıldı.
Pandemi nedeniyle maske ve mesafe kuralına uyulan tören, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem'in Atatürk Anıtı'na çelenk koyması ile başladı.
Saatler 09.05'i gösterdiğinde ise bütün yurtta olduğu gibi Nilüfer'de de bir dakika hayat durdu ve sirenler çaldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
Erdem: 10 Kasım Ata'nın vasiyetini hatırlama günü
Törende konuşma yapan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem,
10 Kasım'ın ulusal yas günü olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Ancak yas tutmakla kalmayıp Ata'mızın bize emanet ettiği değerleri ve onun vasiyetini de hatırlama günü. Mustafa Kemal Atatürk, savaş alanlarındaki başarılarının ardından kurduğu Cumhuriyet ve yaptığı devrimlerle, ülkesini, çağının çok ötesine taşıdı. Kadınları özgürleştiren, din ve devlet işlerini ayıran reformları, o günün koşullarında gerçekten cesaret isteyen adımlardı. 57 yıllık ömründe yüzyıllara bedel devrimlere imza atan Atatürk, yenilikçi, ileri görüşlü bir dünya lideri olarak tarihe adını yazdırdı. Ölümünden 82 yıl sonra bugün bize düşen, onun emanetini, değerlerini yaşatmak ve vasiyetini yerine getirmektir."
Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni emanet ettiği gençlere bir diğer vasiyetinin de; bilimin, aklın ışığında yürüyen, sorgulayan, çok okuyan, araştıran ve çok çalışkan bireyler olmaları olduğunu ifade eden Başkan Erdem, Atatürk'ün, asıl savaşın zihniyet devrimi için verileceğini vurguladığını söyledi.
Erdem konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: "Türkiye Cumhuriyeti'nin korunması, yaşatılması, ekonomik bağımsızlığa kavuşmuş, gelişmiş uygar bir toplum olarak geleceğe taşınması, Atatürk'ün bize vasiyetidir. Her 10 Kasım'da bu vasiyeti hatırlayıp, gereğini yapmak da bizim görevimizdir. Ben aramızdan ayrılışının 82. yılında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Onun dehasına duyduğum hayranlık ve ulus olarak kendisine duyduğumuz özlemi ifade ederek, Atamızı ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum."
