Çelik yaptığı açıklamada “Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’ne eklediği ve 1 Mart 2022 günü Resmi Gazete’e yayınlanarak ve yürürlüğe giren Zeytinliklerimize göz diken değişiklik için toplanmış bulunuyoruz. Bu düzenleme ile madencilik faaliyetlerinin zeytinlik alanlarına denk gelmesi durumunda zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına Bakanlık tarafından izin verilebileceği belirtiliyor. Yani maden arama faaliyetleri eğer emeğimiz, mirasımız zeytinliklerimize denk geldiğinde taşınmaları ve tahrip edilmeleri mümkün hale gelmiştir” dedi.
Çelik “Anayasamızda topraklarımız ve tarım alanlarımız koruma altına alınmştır. Zeytinlerimiz ise özel olarak Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması kanunu ile yasal korumaya alınmıştır. Ancak bu düzenleme ile Anayasaya ve kanuna aykırı yönetmelik maddesi çıkarılmıştır. Bu durum açık şekilde hukukumuza rant için, sermaye için saldırıdır.
Bu hukuka aykırı madde ile kültürümüz, tarihimiz, alın terimiz, soframızın vaz geçilmezi, emeğimiz saldırı altındadır!!!
Biz buradan soruyoruz, Var mı hiç 1000 yıllık fabrika? YOK. Ama, zeytin tarlaları 1000 yıldır bizi doyuruyor. Böyle bir projeye niyet etmek bile zeytine, zeytinciye zarar vermektedir.
Biz dedelerimizden miras kalan zeytinleri koruduk, onlarla doyduk, doyurduk. Bu tarihi mirası bizden sonraki nesillere aynı hassasiyetle bırakmak istiyoruz. Ancak onlar buna saldırıyorlar!!!
Dünya gıda krizinin eşiğindeyken, gelecekte gıda savaşları olacağı tartışması olurken yıllardır özenle baktığımız zeytinliklerimize saldırmak niye? Asırlardır kendini bu milletin karnını doyurmaya vakfetmiş, çiftçiyle ne alıp veremediğiniz var?
Bu girişimin durdurulması gerekli ve hayatidir. Aksi halde ayçiçeğinde başımıza geleni yakın zamanda zeytinyağında da yaşayacağız. Halkımızı tekrardan yağ kuyruklarına sokmaya sizin ne hakkınız var?
Mazotun 22 ve gübrenin 550 TL olduğu şartlarda tüm çabasıyla tarlada durmakta, ürün üretme zorlanan çiftçimize ne yapılmak isteniyor? Artık elinden tarlası da mı alınmak isteniyor???
Elinizi, gözünüzü çiftçinin üzerinden, toprağından çekin artık.
Aslında çiftçiyi yok etmek demek kendi geleceğini, çocuğunun geleceğini yarınını yok etmek demektir.
Bizler buradan yetkililere soruyoruz;
1-Dünya yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçerek havasını, iklimini, halkını, toprağını hedeflerken biz niçin bunları yok edecek yönetmelikler çıkarıyoruz?
2- Zeytinliklerimiz taşıyacağınız zeytin ağaçlarımıza uygun ve boş araziler var mı? Yıllardır kendine uygun toprağında yetişmiş bir ağacı taşımak niye? Kendi toprağı dışında meyve veren ağaç duydunuz mu da bizi kandırıyorsunuz.
3- Taşıyacağınız söylediğiniz 50 yıllık 100 yıllık 150 yıllık zeytin ağaçları taşınan yerde tutacak mı ? Ve verimlerine devam edebilecek mi ?
4- Yıllarca sürecek olan madencilik faaliyetlerinin neticesinde zeytin ve zeytin yağı üretiminde aksamalar meydana geleceği aşikardır. Bu aksamalar neticesinde zeytin ve zeytin yağının kendi vatandaşımıza yetmemesi durumunda zeytin ve zeytin yağı ithalatı mı yapacaksınız? Ülkemizin tarım kaynaklarını yok edip, yine ithal ederek hem halkımıza hem çifçimize hem de ekonomimize zarar vermek amacında mısınız?
5-Dünya da zeytin üretimde 5. sırada olduğumuz ve yıllık 1.316.626 (bir milyon üçyüz onaltı bin altıyüz yirmialtı) ton zeytin üreterek zeytin ihratçısıyız. Bu yönetmelik ile ihraçatımızı kaybedip zeytin ve zeytin yağı ithal eder konuma gelmez miyiz?
7- Bir ton zeytinyağı 3.220 $
Bir ton kömür 220 $
Siz hiç temel matematik dersi de mi almadınız? Pazar fiyatı olarak daha düşük ve maliyetli olanı tercih ederek ülkemizi, halkımızı zarara sokmak mı istiyorsunuz?
Elinizi, gözünüzü çiftçinin üzerinden, toprağından çekin artık.
Çiftçiyi yok etmek demek kendi yarınını yok etmek demektir.
Ovalarımızı fabrikalara yüksek binalara teslim ettiniz, gözü zeytinliklere mi diktiniz...
Bizim şu an burda olma sebebimiz devletemize ve milletimize olan sevgimizdendir.
Unutmayalım ki, bizim gidecek başka bir ülkemiz, toprağımız yok.
Nasıl ki sizin bu düzenlemenize kadar zeytinlerimiz toprağında ürün veriyor ise bizde bu topraklarda yaşamaya ve kültürümüzü gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz.
Bu yanlışınızdan hemen dönmezseniz bedelini hep beraber ödeyeceğimiz bir felakete daha bizleri sürükleyeceksiniz.
Ve son olarak bu meydanda yüksek sesle söylüyoruz;
“ İncire ve Zeytine Yemin Olsun ki”
“Zeytin Ağaçlarından Daha Kıymetli Maden Yoktur” diyerek basın açıklamasını tamamladı.
