PepsiCo Türkiye, sektörün perakende ticarette büyümesine en fazla katkı veren lider şirketlerden biri olarak bugüne kadar pek çok yenilikçi ürün ve projeyi Türkiye’den dünyaya taşıyarak PepsiCo dünyasına da ilham oldu.
Ancak sadece perakendedeki ticari başarı ve yenilikçi ürünlerle değil tarımsal faaliyetleriyle de PepsiCo Türkiye, Türkiye ekonomisi için önemli bir oyuncu. Şirket bugüne kadar Türkiye’de 10 bin hektar üzerinde patates, mısır ve mısır irmiği üretiminin yapılmasını sağlıyor. Bugün de Türkiye’nin 20 şehrinde, 3.600 hektar alanda 1.000’e yakın çiftçiyle sözleşmeli tarım uygulaması çerçevesinde işbirliği gerçekleştiriyor.
Bir süre önce Doğu Avrupa Yiyecek Kategorisi Genel Müdürü olarak görevini tamamlayarak PepsiCo Türkiye Genel Müdürü olan Ece Aksel ile birlikte şirketin yeni dönem ajandasında da tarım ve sürdürülebilirlik önemli bir yere sahip. Aksel, önümüzdeki dönemde Türkiye’den global PepsiCo ekosistemine yeni pek çok iyi örnek ihraç etmeyi planlarken, ajandasında sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve dijitalleşme konularına da özel bir önem verecek.
Cipslik patates üretiminin yüzde 60’ını PepsiCo gerçekleştiriyor
PepsiCo Türkiye, yiyecek kategorisinde Lay's, Ruffles, Doritos, Cheetos, Çerezza ve Rocco markalarıyla içecek kategorisinde ise Pepsi, Yedigün, Fruko, 7UP, Lipton Ice Tea ve Tropicana markalarıyla büyümeye devam ediyor. İçecek alanında İzmir, Çorlu ve Adana’da, yiyecek alanında ise İzmit, Mersin ve Manisa’da yer alan toplam 6 fabrikası bulunan şirket, üç bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak da 40 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor. Aynı zamanda dünyanın en büyük tarım işletmelerinden biri olan PepsiCo, sürdürülebilir tarım uygulamaları doğrultusunda Türkiye’de tarımı değer zincirinin önemli bir parçası olarak konumlandırıyor.
Ece Aksel, üretimde kullandıkları patatesin tamamını yerel olarak yetiştirdiklerini; dolayısıyla, Türkiye’nin cipslik patates üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.5 yıl içerisinde elit patates tohum ihtiyacının da tamamını yerli elit tohumdan karşılamayı hedeflediklerini söyleyen Ece Aksel, tarımda yaptıkları çalışmalarla ilgili şöyle konuşuyor: “Sözleşmeli tarım kapsamında ayni avans yöntemiyle çiftçilerin; tohum, gübre ve Bitki Koruma İlaçları gibi maliyetleri önceden karşılıyor, patates deposu yapmak isteyen girişimci çiftçilere know how desteği veriyoruz. PepsiCo Türkiye bünyesinde 12 ziraat mühendisi bizimle birlikte çalışan çiftçilere daha az sulama teknolojilerinden uygun tohum ve gübre kullanımına kadar birçok alanda danışmanlık hizmeti veriyor. Bizim için sadece üretim değil çiftçilerimizin bilinçlenmesi çok önemli. Bu kapsamda “AGRO Akademisi” eğitimleri ile patates üreticisi çiftçilerimizi dünyanın en son gelişmeleri ile buluşturuyoruz. Bunun dışında dünyanın 1 numaralı meyve suyu markası Tropicana ile Türk meyveciliğinin gelişimini destekledik, yerel meyvelerin korunması ve daha kaliteli meyvelerin üretiminin sağlanması hedefine katkı sağladık. Bu kapsamda 2014 yılında başlayan ve 4 sene devam eden Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliği ile başlattığımız “Tropicana Bahçe Okulları Programı” ile çiftçilere yerel meyvelerle ilgili mirasın korunması ve sürdürülmesi için çalışmalar gerçekleştirdik. Bugüne kadar bu proje kapsamında 7 bölgedeki 7 ilde 1000 çiftçiye ulaşıldı ayrıca 12.000 adet yeni fidan dağıtımı gerçekleştirildi.”
“Daha iyi bir şirket olarak büyümemizi sürdüreceğiz”
PepsiCo Türkiye yenilikçi ürün ve uygulamalarıyla tüm PepsiCo şirketleri arasında da ön plana çıkan bir yapıya sahip. Aksel de PepsiCo Türkiye çatısı altında birçok başarılı projenin PepsiCo’nun global vizyonu ile uyumlu bir şekilde devam ettiğini, önümüzde dönemde bu işleri daha da hızlandıracaklarını ve Türkiye’den global PepsiCo ekosistemine iyi örnekler ihraç edeceklerini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürüyor; “PepsiCo Türkiye’nin şimdiye kadar elde ettiği başarıları gelecekte elde edeceğimiz daha büyük başarıların bir simgesi olarak görüyorum. Bunun için var olanla yetinmeyip, işi daha büyüteceğimiz yeni fırsatları kovalamamız gerekiyor. Bu kapsamda ekibimle birlikte; kârlı büyümeyi daha da hızlandırmayı, dijitalleşmeyle şekillenen yönetim ile daha da güçlenmeyi ve tüm bunları destekleyen ve öğrenen bir liderlik anlayışını şirketimize hakim kılarak daha iyi bir şirket olmayı hedefliyoruz. Daha hızlı, daha güçlü ve daha iyi olarak büyümemizi sağlayacağız. İşimizi basitleştirmek, dijitalleşmek ve bu sayede artırdığımız zaman sayesinde büyük fark yaratacak konulara odaklanmak, bu yolculukta olmazsa olmazlarımız arasında yer alacak.”
“İyi örnekleri ihraç edeceğiz”
PepsiCo’nun sektörünün perakende ticarette büyümesine en fazla katkı veren lider firmalarından biri olduğunu söyleyen PepsiCo Genel Müdürü Aksel, sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye iş birimi, PepsiCo için dünyanın en önemli 10 operasyonundan biri. Manisa fabrikası yatırımı bunun en iyi göstergesi. Türkiye’de koşulların en zor olduğu dönemlerden birinde bu yatırım hayata geçirildi. Bu yatırımımız ile güçlü markamız Doritos’un yayılımın bugün Manisa’dan destekliyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ve bunun gibi birçok iyi örneği ihraç ederek PepsiCo ekosistemi içerisindeki varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Lay’s fırından ben Türkiye Yiyecek Genel Müdürü iken Türkiye’den çıkan bir inovasyon. Türkiye şu anda bu ürünün satışında dünya üçüncüsü. Dolar / Euro kurlarına baktığınızda dünya üçüncüsü olmak zaten muazzam bir şey ama şu daha kritik: Lays portföyü içerisinde Fırından’ın büyüklüğü olarak baktığınızda Türkiye dünyada bir numara. PepsiCo içerisinde birçok ülke ile başarı modelimizi paylaşıyoruz. Bu vizyonla, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, Kıbrıs, Ortadoğu, Afrika, Rusya ve Türki Cumhuriyetlere ihracat yapıyoruz. Yılda toplam yaklaşık 7.400 ton cips ihraç ederken, içecek fabrikalarımızdan da yine Avrupa pazarının da dahil olduğu birçok ülkeye toplam yaklaşık 1 Milyon kasa koli ihracat gerçekleştiriyoruz” dedi.
Ece Aksel: “Dijitalleşmeyi kullanarak “A’dan Z’ye tüm operasyonlarımızı daha verimli ve etkin hale getireceğiz”
Dijitalleşme de Aksel’in yeni dönem ajandasında en önemli başlıklardan biri. Piyasadaki fırsatları daha çabuk görmek, yenilikleri tüketicilere daha hızlı ulaştırmak, müşterilere daha iyi servis vererek daha güçlü büyümeyi sağlamak istediklerini dile getiren Ece Aksel, her türlü kaynağı etkin ve verimli kullanarak, yeni nesil teknolojilere adapte olarak, yetkinlikleri ve becerileriyle bu çağa ayak uyduran bir organizasyon oluşturarak daha da güçleneceklerini ifade ediyor. Dijitalleşmenin PepsiCo Türkiye’nin güçlenmesinde en önemli unsurlardan biri olduğunu söyleyen Aksel sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu konuda Dükkan Senin, Kazandirio ve PepSell Mobile gibi bir çok yenilikçi uygulamamız var. Dükkan Senin dijital uygulamamız, geleneksel kanaldaki müşterilerimiz olan bakkal ve marketlerle uzun vadeli ilişkiler kurmamıza önemli katkı sağlıyor. Yine sektörde ilk ve tek olan, şimdiye kadar 3,4 milyon kişinin telefonlarına indirdiği “KazandıRio” ile promosyon süreçlerini dijitalleştirerek tüketicileri kapak ve kupon toplama derdinden kurtardık. Bunun bir versiyonunu da iş yeri sahipleri için hazırladık. KazandıRio İş adını verdiğimiz bu uygulamadaki kamera özelliği ile iş yeri sahipleri, çıkan şifreleri okutarak kazanılan ödülleri görebiliyor ve sanal cüzdanına ekleyebiliyor. Bunun dışındaki sahadaki iş süreçlerimizi de Pepsell Mobil ile dijitalleştiriyoruz. Bu uygulama ile sahadaki çalışanlarımız ellerindeki tabletler aracılığıyla; anlık olarak nokta bazında yönlendirme alabiliyor, en üstün teknoloji donanmış bir şekilde uygulama üzerinde satış yapabiliyor.”
“ORGANİK ATIKLARI ENERJİ ÜRETİMİNDE KULLANIYORUZ”
TÜBİTAK TEŞVİKLİ PROJE Kendisinin PepsiCo Yiyecek Genel Müdürü olduğu dönemde başlattığı “Naturalis” projesi ile döngüsel ekonominin en güzel örneklerinden birini sunduklarını dile getiren Ece Aksel sözlerine şöyle devam ediyor: “Üretim sırasında oluşan patates kabukları, mısır, nişasta ve bitkisel yağlardan oluşan organik atıkları toplayarak fabrikalarımızdaki organik atık tesisinde enerji üretiminde değerlendiriyoruz. 2007 yılında hayata geçirdiğimiz TÜBİTAK Teşvikli Anaerobik Çürütme projesi sayesinde Tarsus Fabrikamızın enerjisinin yüzde 45’i Kocaeli fabrikamızın enerji ihtiyacının yüzde 30’unu bu yolla elde ediyoruz”
SIFIR ATIK HEDEFİ Tüm enerji üretiminden sonra kalan atıktan organomineral gübre elde edip patates üretimi için tarlalara sevk ediyoruz. 3.parti işbirlikleri ile yaptığımız bu gübre o kadar özel bir gübre ki organomineral gübre olarak gübre piyasasını bile etkilediğimizi söyleyebilirim. Naturalis ile gübre üretiminde kullanılan kimyasalı yüzde 40 oranında azaltarak, toprağa karışacak kimyasal miktarını minimuma indiriyoruz. “Sıfır atık” hedefine ulaşarak işlemden kaynaklı CO2 salınımı da yüzde 11,5 oranında azaltıyoruz. 2012’lerde 4 ton olarak başladığımız üretim 300 tonu geçti.
“BÜYÜKLERİN PORTFÖYÜNE GİRDİK” Tüm büyük şirketlerin portföyüne girdik. Bu konuda gururla söylemek isterim ki, geliştirdiğimiz bu çözümü İngiltere’ye transfer etmiş bulunuyoruz. Sırada İspanya, Polonya ve Belçika var. PepsiCo’nun sürdürülebilirlikle ilgili çok güçlü global hedefleri bulunuyor, biz de PepsiCo Türkiye olarak bu global hedeflere ciddi katkı sağlamayı ve hatta buradan dünyaya Naturalis gibi iyi örnekler sunmayı istiyoruz.
YENİLENEBİLİR ENERJİ Bu konuda PepsiCo’nun Türkiye’de “Yalın Üretim” uygulamalarına göre tasarlanıp faaliyete geçen ilk fabrikası olarak tasarlanan Manisa Fabrikası ve elektrik tüketiminin yüzde 45’ini biyogaz ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan karşılayan çatısı solar panelleri ile kaplı Adana Fabrikası başta olmak üzere tüm fabrika ve tesislerimizde bu konulardaki çalışmalarımız devam ediyor. Gelecekte elektrikli araç filolarından tutun da yenilenebilir enerji kullanımının daha da artırılmasına kadar birçok uygulamayı adım adım hayata geçireceğiz.”
i-Crop ile daha az su, daha çok verim
CAMBRIDGE ÜNİVERSİTESİ ORTAKLIĞI PepsiCo verimliliği artırmak için teknolojik olarak da çiftçileri desteklemeyi sürdürüyor. Bu kapsamda hayata geçirdiği uygulamalardan biri de iCrop. Cambridge Üniversitesi ile ortak olarak geliştirilen uygulama, tarlalara yerleştirilen sensörler aracılığı ile nem bilgisini alarak sulama optimizasyonunu yapabiliyor.
ERKEN UYARI SİSTEMİ Bünyesinde erken uyarı sistemi ve meteorolojik verileri de barındıran iCrop, Türkiye’de uygulandığı test alanlarında yüzde 5 ila 10 arasında su verimliliğine ulaşmış durumda.
KUTU
TARIMDA SU KULLANIMINI YÜZDE 50 AZALTACAK
POZİTİF SU ETKİSİ PepsiCo, daha sürdürülebilir bir gıda sistemi yaratmak başta olmak üzere özelikle tarım, su ve ambalaj konularında çevresel sorumluluğu odağa almak ve içinde bulunduğu topluma yatırım yapmayı ‘Daha iyi olmak’ şeklinde tanımlıyor. Tahminlere göre 2025 yılında, dünya nüfusunun 3’te 2’si su arzı sıkıntısı yaşanan bölgelerde yaşıyor olacak. Bu nedenle PepsiCo faaliyet gösterdiği yerlerde Pozitif Su Etkisi yaratabilmeyi “Daha İyi” ajandasının en önemli gündem maddelerinden biri haline getirmiş durumda.
ÜRETİMDEKİ HEDEF PepsiCo Türkiye, su verimliliği kapsamında bugüne kadar yaptığı çalışmalarla; tarımda birim başına tüketilen suyu yüzde 50, yiyecek fabrikalarında kullandığı suyu yüzde 18; içecekte ise yüzde 24 oranında azaltmış durumda. Bununla birlikte kendisine iddialı hedefler koyan PepsiCo, 2025 yılına kadar, yüksek su riskinin bulunduğu bölgelerde tarımda ilave yüzde 15 su verimliliği sağlamanın yanı sıra üretim tesislerinde kullandığı suyu yüzde 25 azaltmayı amaçlıyor. Buna ilave olarak bu tesislerin kullandığı suyun tamamını yerel su havzalarına yeniden kazandırmayı hedefliyor.