İGİAD’ın 15. Girişimcilik Ödül Töreni İstanbul’da düzenlendi. İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, törende yaptığı konuşmasına ticari hayata ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunarak, girişimcinin özeliklerini şu sözlerle belirtti:
Girişimcileri motive eden kâr güdüsü, ahlakla desteklenmediğinde veya ahlakla terbiye edilmediğinde girişimcinin kendisine de topluma da zararlı olabilmektedir.
“Girişimciler, teknolojik icatlara öncülük ederek, üretimde yenilikler yaparak, verimlilik artışı sağlayarak toplumsal refahın artışına katkı sağlamaktadır. Bunun için gerekli olan unsur, sermayeden daha çok; fikir, vizyon ve proje sahibi olmaktır. Geleceği inşa edecek olanlar; yeni fikirler peşinde koşan, hayallerini gerçekleştirme azmine sahip bulunan, çalışkan ve dürüst girişimcilerdir.
Ancak girişimcileri motive eden kâr güdüsü, ahlakla desteklenmediğinde veya ahlakla terbiye edilmediğinde girişimcinin kendisine de topluma da zararlı olabilmektedir. Bunun pek çok örneğini emperyalizm tarihinde görmek mümkündür. Bu nedenle ideal girişimci; ahlakı kuşanmış, toplumsal sorumluluğunun farkında olan, özü sözü bir, güvenilir ve dürüst girişimcidir.
Girişimci Ahlaklı, adaletli, hakkaniyetli, merhametli, cesur, cömert ve öncü olmalıdır. Girişimcinin iki günü birbirine eşit olmamalı, sürekli yenilik peşinde koşmalı, bulunduğu sektörde en iyisi olmaya gayret etmelidir.” dedi.
İdeal girişimci; ahlakı kuşanmış, toplumsal sorumluluğunun farkında olan, özü sözü bir, güvenilir ve dürüst girişimcidir.
Ayrıca ahilik ruhunun da tekrardan canlanması gerektiğini vurgulayan Karahan;
Bugün bütün dünyanın girişimcileri kâr peşinde koşmakta, bunun için teknolojik icatlar yapmakta, verimliliği artırmakta, yenilikleri takip etmektedir. Ancak İGİAD olarak bizim girişimci profilimiz bunlarla sınırlı değildir. Bizim için ideal bir girişimci, ahlakı temel düstur edinen, özel hayatında da iş hayatında da ahlaki standartları yerine getiren, ahlaki olmayan bir kazancı gayrimeşru kabul eden, ahlakla bütünleşmiş bir girişimcidir.
Bizim için örnek girişimci; hakkı, adaleti, paylaşmayı bilen girişimcidir. Sadece kendi kazancıyla değil, komşusunun kazancıyla da dertlenen “ahi ruhlu” girişimcidir.” dedi.
Girişimcilik Ödülü Sahibini Buldu
İGİAD İş Geliştirme Komisyonu tarafından yapılan çalışma ile her yıl bir iş adamına “Yılın Girişimcisi” ödülü verilmekte. Bu ödül, iş hayatında ahlaki ilkelere dikkat eden, iş görenlerine karşı adaletli duruşunu koruyan örnek şahsiyetleri toplumda yaygınlaştırma amacını taşıyan firma sahiplerine bu yıl 15. kez verilmekte.
“İGİAD Yılın Girişimcisi Ödülü” bu yıl, HRPeak CEO’su Burhan Koca’ya verildi.
HRPeak CEO’su Burhan Koca; “İGİAD’a beni bu ödüle layık gördükleri için teşekkür ederken inancımızın temel gerekleri olan ticari prensipler konusunda gösterdikleri hassasiyeti müesseseleştirerek sistemli bir gayret içerisinde oldukları için gıpta ediyorum, seviyorum ve hizmetlerini aynı samimiyetle ömür boyu sürdürmelerini temenni ediyorum.
İyilik tohumlarını ne kadar çok ekersek kötülük ağaçlarının yaşam alanı da o kadar azalacaktır. İGİAD da iyilik tohumlarını saçıyor ve bunun meyvelerini toplama gayretinde.” dedi.
Güzel Borç - Karz-ı hasen’in öneminde bahseden Koca; “Karz-ı hasen anlayışının mücessem timsalleri olan ve yolun başından beri desteğini esirgemeyen çok değerli dostlarıma da minnetlerimi arz ederim. Onlar ki, zorluklar yaşadığımız dönemlerde maddi manevi desteklerini esirgemeyen her biri birbirinden güzel insanlar... Bu hayatta para biriktirmekten daha önemlisinin dost biriktirmek olduğunu bizzat yaşayarak öğrendim.” dedi.
Ödül töreni sonrası Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmeleri Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz katılımcılar ile paylaştı.
Şeref Oğuz; yıllardır inovasyona ödül verdik, ciroya ödül verdik, kâra ödül verdik lakin ahlakı önemseyip bu ödülü veren İGİAD’ı kutluyorum sözleriyle konuşmasına başladı.
“2020 yılında bir canlanma olacağını ön görebiliriz. 2018 yılında başımıza gelen her türlü olay %80 bizim dışımızdan kaynaklandı. O yıllarda cereyan eden kur atakları ile hala uğraşmaktayız. 2019 yılındaki ticaret savaşları işin rengini değiştirdi. Türkiye hem fırsat hem de tehdit olmak üzere bu savaşın içinde bulunuyor. Türkiye’nin %5 büyümenin altına indiğini zaman hep sorun yaşıyoruz. Yerli otomobilimiz açıklanması bizim için çok iyi bir ateş olacak. Türkiye’de yatırımların yeniden canlanması için bir heyecan oluşturacağına inanıyorum. Yan sanayimizi, girişimcileri değiştirecek bir zemin olacağını düşünüyorum. Bizim en büyük tehdit olarak gördüğüm hususlardan biri de sürdürebilirlik. Kurduğumuz çoğu projeyi sürdüremedik. Yapacağımız projelerimizin arkasında bunu çok iyi hesaplamamız/düşünmemiz gerekiyor.” dedi.
Şeref Oğuz konuşmasının son bölümünde önümüzdeki yıllar için beklentilerini madde madde katılımcılar ile paylaştı. Oğuz konuşmasında; “Sıfırıncı vites yapılan işin arkadan desteklenmesi, birinci vites yatırım iştahının arttırılması; bunun içinde güven ve heyecan olması gerektiğini düşünüyorum. İkinci vites olarak Avrupa birliği ile işleri düzeltmemiz gereken bir yıl olması gerektiğini düşünüyorum. Üçüncü vites olarak ihracat ve turizm konularının desteklememiz gerekiyor. Diplomasi konusunda atacağımız reformlarla ihracat ve turizm konularında genişleyeceğimizi düşünüyorum. Dördüncü vitesin hukuktan olduğunu düşünüyorum. Beşinci vitesin üretimin yatırımı olan verimliği gözden geçirmekle olacağını düşünüyorum.” dedi.