“HUKUKİ HAKLARIMIZ KONUSUNDA DAVAMIZI AÇTIK”
“Öncelikle teknik bilgiyi vereyim; bu süre dolduğunda, bir önceki İBB yönetimi ile yapılan yazışmalar sonucu, Büyükşehir Belediyesi bir girişimde bulunmamış o zaman diliminde. Ama o süreçte, Kültür ve Turizm Bakanlığı da bir eylemde bulunmamış. Fakat birkaç aydır biz bunu basın yoluyla duyuyoruz. Biz de bu süreçle ilgili hukuki hakkımızı konusunda davamızı açtık. Bu dava ile ilgili savunma verildi. Şimdi o savunmaya istinaden, karşı dava ile ilgili süreci arkadaşlarım hukuki olarak takip ediyorlar. Tabi üzücü olan şu: Sayın Bakan’ın İstanbul ile ilgili sanırım yedinci, sekizinci açıklaması. Farklı alanlarda veya farklı mekanlarla ilgili de açıklamaları oldu. Benim tavsiyem şu: İstanbul önemli bir kent, kadim bir şehir. İstanbul'un turizmini, kültürünü büyütmek istiyorsak, dünyaya en iyi şeklide servis etmek istiyorsak, geçenlerde takdir ettiğimiz gibi, çok mutlu olduğumuz gibi, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın bizi çağırıp, ‘Hep bir arada biz deprem sorununu, kentsel dönüşüm sorununu nasıl çözebiliriz’ toplantısını yaptığımızda, kendisini yürekten alkışladığımı, teşekkür ettiğimi, bir konsey kurulup bu konseyin çalışmasının iyi bir model olacağını ifade ettiğim gibi, Sayın Turizm Bakanı’na da tavsiyede bulunuyorum.”
“BİZİM DERDİMİZ; İSTANBUL TURİZMİ”
“İstanbul ile ilgili bir karar almak istiyorlarsa, alacaklarsa, turizme katkı sunacaklarsa, en büyük paydaşları, en doğru yol arkadaşları İBB'dir. Yani bizimle görüşmekten, konuşmaktan kaygı duymasınlar, çekinmesinler. Bizim derdimiz; İstanbul turizmi. İstanbul Turizm Platformu’nu kurarken, nasıl turizme katkı sunacağımızı, geliştirme ortamını dahi düşündüğümüz anda bile kendilerini arayıp, davet ettim. Yazılı olarak da davet ettim. Her toplantımıza davet ettik. Katılmamayı tercih edebilirler ama İstanbul'da bir konu ile ilgili karar alacaklarken, biz bir telefon mesafesindeyiz. İstanbul'da turizm ve kültür ile ilgili hedefler koyacaklarsa da biz İstanbul’dayız. İstedikleri zaman davet edebilirler, biz misafir edebiliriz, konuşabiliriz. ‘Bunu alacağız, onu yapacağız’ lafları, tarifleri İstanbul için hoş tarifler değil. Bir bakanlığın, böyle büyük ve kadim bir kentle ilgili karar alma yöntemi de hoş bir model değil. Biz, hukuki mücadelemizi vereceğiz.” İmamoğlu, “Galata gündeme gelince Haydarpaşa Garı ihalesi de akıllara geldi. Mahkemeden karar çıktı mı” sorusunu ise, “Henüz çıkmadı. Hukukun bu büyük yanlışı düzelteceğini düşünüyorum. Aslında bir çağrışım yaptı: Mesela bu iki kadim noktanın, Haydarpaşa ve Sirkeci noktasında bu gelişen olaylar olurken, Türkiye'nin kültüründen ve turizminden sorumlu bakanlığın keşke bir yorumu olsaydı örneğin. Ama biz hukuki olarak süreci takip ediyoruz” şeklinde yanıtladı.
YAŞAR KEMAL’İN EŞİNE ÖZÜR VE DAVET
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, panelin yapılacağı salona geçti. Yaşar Kemal anmasında İmamoğlu ile birlikte eski CHP Genel Başkanı ve TGC Onursal Başkanı Altan Öymen, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, TGC Başkanı Turgay Olcayto da hazır bulundu. Etkinlikte ilk konuşmayı Olcayto yaptı. Olcayto’nun ardından konuşan İmamoğlu, Yaşar Kemal’in anıldığı bir programa katılmaktan onur duyduğunu belirtti. İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bu toprakların kıymetlisi Yaşar Kemal’i anacağımız bugünde sizlerin arasında olmak benim için mutluluk. Tabi eşi hanımefendiye benim bir özür borcum var. Henüz onu telafi edemedik. Beylikdüzü’nde, bize göre İstanbul’un en güzel kütüphanelerinden birisini Yaşar Kemal ismiyle açtık. Böyle bir telaşlı zaman diliminde açarken, eşini davet edememenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ama baş başa, beraber gidip bu güzel kütüphaneyi gezeceğiz kendisiyle. Tabi zaman hızlı geçti o ara. Biz, bu özrü dilerken Büyükşehir adayı olduk. Derken; İBB Başkanı olduk. Şimdi İBB Başkanı olarak sizi, İstanbul’un bana göre en güzel ilçe belediyesi kütüphanelerinden birisi olan, Beyliküdüzü’ndeki Yaşar Kemal Kütüphanesi’ne davet ediyorum. Orada gençlerin nasıl coşkuyla kitap okuduğunu, nasıl çalıştığını, aynı anda bine yakın çocuğun nasıl oradan faydalandığını inşallah beraber görürüz. Çünkü ben oraya her gittiğimde çok mutlu oluyorum. Oraya ayrı bir güç kattığını düşünüyorum Yaşar Kemal isminin. Bu anlamda, bugün sizlerin arasında olmak, Yaşar Kemal’i bir kez daha hissetmek, bu toprakların derinliklerindeki bütün o güzel duyguları bize çok güzel ifadelerle aktaran ve yüz yıllar boyu hissedilmesini sağlamış olan, böyle değerli bir yazara sahip olmanın, ismini her yerde anmanın keyfini yaşıyoruz. Güzel bir söyleşi olmasını diliyorum.”
Programda son olarak Turhan Günay’ın moderatörlüğünde Yaşar Kemal Vakfı Başkanı ve ünlü yazarın eşi Semiha Baban, yönetmen Arif Keskiner ile gazetecilere Fahri Aral ve Barış İnce’nin konuşmacı olarak katıldığı panel gerçekleştirildi.