banner13

Evet sevgili okurlarım..
Ben bu köşemden sizlere hep çağrım şuydu.
Hukukun üstünlüğü,adalet,yargı bağımsızlığı.
Bu kavramlar Türkiy'de rayına oturmadığı müddetçe ekonominin rayına oturması
biraz zor gibi.
Yabancı yatırımcıyı bu ülkeye çekmek için hukukun üstünlüğünü bu ülkede bir an
önce Dünya'ya göstermemiz lazım.
Türkiye’de ekonominin nasıl derin bir kriz içinde olduğunu sokaktaki insan bizzat
yaşayarak biliyor, dış dünya ise saklanamaz gerçeği seyrediyor.
Her ne kadar bu gerçeği çok doğrudan ifade etmese de Cumhurbaşkanı Sayın
Tayyip Erdoğan da durumun farkında olmalı ki kabine oluşumunda ekonominin
patronluğunu Mehmet Şimşek’e teslim etmek zorunda kaldı. Açıkçası bütün siyasi
mülahazaların ötesinde hakkaniyetle bakıldığında, iktidarın son dönemde attığı en
doğru adımın Mehmet Şimşek olduğu anlaşılacaktır. Nitekim ekonomistlerin
önemli bir bölümünün ortak kanaati de beklentileri de pozitiftir.
Ancak bu tercihin, ülkeyi yaşanan ekonomik kaostan çıkarabilmesi için sadece
Mehmet Şimşek isminin yeterli olmayacağı da bir gerçektir. Bir kere öncelikle
ekonomik restorasyon yönünde atılacak adımların arkasında siyasi iradenin
kararlılıkla durması şarttır. Çünkü bir önceki Cumhurbaşkanlığı kabinesinin
Şimşek’e bıraktığı enkaz çok büyüktür ve tamirat için hükümet dahil herkesin
‘kemer sıkma’ politikalarına hazır olması gerekir.
İşte meselenin en can alıcı noktası da burasıdır, zira 10 ay sonra yerel seçimler
var ve AK Parti iktidarının böyle bir süreçte topluma ‘acı ilaç’ politikası
sunulmasına asla tahammülü olamaz, ekonomiyi ayağa kaldıracak mucizeler
içerse bile...
Mehmet Şimşek’in gelişini olumlu karşılayan ve haklı olarak iyimser beklentiler
içinde olan herkesin ortak endişesi şu; acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni
ekonomik politikalara nereye kadar tahammül edecek ya da gerçekten edebilecek
mi? Bunu hep birlikte bekleyip göreceğiz...
Bu arada Merkez Bankası eski başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun sessizce arka
kapıdan BDDK’nın başına atanması, sanki Şimşek’e yönelik bir işaret fişeği gibi
duruyor...

Zira bir ülkede ekonomik hayatın sağlıklı yürüyebilmesi, yabancı yatırım açısından
tercih edilebilir olması ve finansal bir cazibe oluşturabilmesi için aynı zamanda
hukuki görünümünün de güven vermesi gerekir.
Maalesef Türkiye son yıllarda siyaset ve ekonomide olduğu kadar hukukta da
derin bir zaaf görüntüsü sergiliyor. Özellikle yargının üzerindeki siyasetin gölgesi
yerli ve yabancı yatırımcıyı da finans çevrelerini de toplumu da ürkütüyor.
Bunun için yargıda atılacak adımlar önemli,Dünyanın gözü bu adımlarda olacaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22