banner13

Bugün Cumhuriyetimizin 96. yıl dönümünü kutluyoruz.

Ülkenin her yerinde, ayrı bir sevinç vesilesi yaşatan, başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aziz silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve dualarla anıyoruz.

Bu aziz vatanı, bayrağı ve kutsal toprakları bizlere bıraktıkları için.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dönemi ile şimdiki dönem arasında hala bir fark olmadığını söylemek lazım.

O dönemde de, ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen ülkeler vardı, şimdi de var.

Hala bu topraklarda gözü olan, ülkemizi ele geçirmeyi planlayan işgalci ülkeler var.

Türkiye konumu itibari ile kıyamete kadar, her zaman göz önünde olmaya, sorunlarla ve sıkıntılarla uğraşmaya devam edecektir.

Yani ülkemizin üstünde gözü olanlar her zaman olacaktır.

Kurtuluş mücadelesinde olduğu gibi Çanakkale’den, Sivas’a, Dumlupınar’a, ülkenin dört bir yanındaki mücadeleler her zaman olacaktır. Bunun için her zaman ülke olarak uyanık olmamız gerekmektedir.

Atalarımızın dediği gibi, su uyur düşman uyumaz.

İşte bu kapsamda, dün olduğu gibi bugünde, dış güçlerle içeride olduğu gibi dışarıda da bize düşmanlık eden ülkelerle de uğraşmaya devam ediyoruz.

Bundan dolayı en son yaşanan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bölünmez bütünlüğümüzü ve bekamızı tehdit eden, Suriye sınırında biriken terör örgütlerinden bölgeyi temizlemek için Barış Pınarı Harekâtı başlatıldı.

Özellikle böyle hassas dönemlerde Cumhuriyetin kuruluş felsefesinde olduğu gibi lazı, çerkesi, kürdü, abhazı ve manavı olmak üzere, her kesimin bu bayrak, ezan ve toprak için iri ve diri olması, ayrıca kardeşliğimizin kıyamete kadar devam etmesi gerekmektedir.

Çünkü bizi biz yapan kardeşliğimizdir.

Gücümüzü de buradan almaktayız.

Söz konusu vatansa, her şeyden önce özellikle siyaseti de geride bırakarak, ülkemizin menfaati için elimizden geleni yapmalıyız.

Bu vatan, bu bayrak ve ezan varsa, bizler varız, yoksa varlığımızın hiç bir anlamı olmayacaktı.

Suriye’de yaşanan olaylar ortada...

Ülkemizde neredeyse 5 milyona yakın Suriyeli muhaciri misafir ediyoruz.

Bu kişileri görünce, vatansızlığın ne demek olduğunu çok daha iyi anlamamız gerekmektedir.

Onun için dün olduğu gibi bugünde, yarında ülkemize her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerekmektedir.

Sonuç olarak Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yılında başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyoruz.

ALLAH onlardan razı olsun.

'Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

HAÇLI ORDUSU VE MÜSLÜMAN ORDUSU SAVAŞLARI DEVAM EDİYOR!

ABD’DE 2001’DE İKİZ KULELERİN DÜŞMESİ İLE;

‪-Filistin işgali

-Afganistan işgali 2001

-Irak İşgali 2003

-Haiti 2004

-Mısır 2010

-Libya 2011

-Suriye 2014

Hedefteki ülkeler nedense hep Müslüman!.

Ölenlerde ne hikmetse, yüz binlerce Müslüman.

Bunların hepsi tabi ki tesadüf değil efendiler.

Hala sözüm ona bazı Müslümanlara yapılan zulmü, ABD’nin demokrasi getirmek için yaptığını zanneden üstün zekâlı arkadaşlara duyurulur.

Artık bu oyunları görmemiz gerekmektedir.

Batı özellikle Müslümanları istemediği için, onların ülkelerini ele geçirmek için, sözde demokrasi getireceğim bahanesi ile ülkeleri ele geçirmekte.

Bu ülkelerin başında ABD gelmektedir.

Sonrasında İNGİLTERE ve FRANSA gelmektedir.

İşte size Filistin’de dünyanın gözünün içine baka baka, yaşlısından gencine, herkese zulüm edilirken, haksız yere İsrail askerlerinin öldürdüğü kişiler ayan beyan ortada iken, kimseden ses çıkmaması sizce normal mi?

Bence değil.

Bu yüzden özellikle Müslümanların, yani bizlerin ekonomik açıdan çok güçlü olarak, bundan önceki dönemlerde Osmanlı bakiyesi olan bu topraklarda, yeniden Dünyada barışın ve huzurun tesis edilmesi için devletimiz neden söz sahibi olmasın düşüncemi de sizlere aktarmak isterim.

Gönül ister ki, diğer Müslüman ülkelerde bu yolda gitsin.

İşte size yukarıda yazdığım tüm ülkeler Müslüman ve ABD’nin yaptığı zulümden kafalarını kaldıramıyorlar ve binlerce Müslüman katlediliyor.

Birileri de buna demokrasi savsatası diyorlar...

Hadi oradan...

Kimi kandırıyorsunuz...

Bana göre haçlı ordusu ve Müslüman orduları dün olduğu gibi bugünde, yarında savaşmaya devam edecektir.

Bu savaşları kazanmamız için her zaman ekonomik ve askeri anlamda çok güçlü olmamız gerekmektedir.

Bunun içinde yerli ve milli olarak bizlerde büyümeye devam ediyoruz.

İnşallah bu büyüme ilerleyen yıllarda büyüyerek devam eder.

AK PARTİ BURSA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA ÖZTÜRK PARTİSİNDEN İSTİFA ETTİ!

AK Parti Bursa eski Milletvekili Mustafa Öztürk, partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Öztürk yaptığı yazılı açıklamada, uyuşmazlıkların artması neticesinde AK Parti'de hizmet etme imkânının kalmadığını düşündüğünü belirtti.

Öztürk'ün yeni kurulacak olan Ahmet Davutoğlu'nun partisinde olacağına ve İl Başkanı olarak görevlendirileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Bakalım Davutoğlu'nun kuracağı partide neler olacak, bizlerde izlemeye devam ediyoruz.

BUSRALI ÇİFTÇİLERDE BORÇLARINDAN DOLAYI ACİL YAPILANDIRMA BEKLİYOR!

Bu açıklama, Bursa'nın tarım cenneti olan Yenişehir ilçesinden geldi.

Açıklamayı yapan Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Şadi Aktaş neleri gündeme getirdi.

Peki neler söylüyordu Aktaş;

“Çiftçimizin borçları, faizsiz olarak ertelenmeli”

“Çiftçilerimiz kredi borcunu ödeyemiyor. Çoğu çiftçimizin ise kredi ödeme vadeleri geçmiştir. Üreticinin bu sezon ki kredi borcunun yanı sıra, geçen yıldan ertelenen borcu da bulunmaktadır. Tüm borçların bir hasat sezonunda ödenebilmesi mümkün değildir. Acilen devletimiz tarafından çiftçilerimizin borçları faizsiz olarak ertelenmelidir. Çiftçilerimiz, borç ertelemesi kararını beklemektedir. Borçlar takibe giriyor. Çiftçimiz icraya gidiyor. Bugünlerde acil olarak borçların yapılandırılmasını hükümetimizden bekliyoruz”

2019 yılı hasadının sonuna yaklaştığımız şu günlerde Çiftçimiz fevkalade sıkıntı yaşıyor. Merkez Bankası, faiz indirimine gitmektedir. Bankalar faiz oranlarını düşürmüştür. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri de, tarımsal kredilerdeki faiz oranlarını indirmelidir. Bizim bu ülkeden başka gidebileceğimiz bir ülke var mı? Peki, bizi üretim yaparak besleyecek başka bir çiftçi var mı? O zaman hepimiz, bu ülkede yaşayan herkes, çiftçimizin kadrini ve kıymetini bilmek zorundadır. Bankalardan faizle kredi çekerek girdileri, devamlı artan, masraf yaparak üretim yapan, değerli çiftçimizin hangi koşullarda üretim yaptığını bu ülkede yaşayan herkesin anlamasını bekliyoruz. Bu ülkenin sorunlarını aşmanın yolunun çiftçimizin sorunlarını ve tarım sektörünün sorunlarını çözmekten geçtiğini biliyoruz. Herkes para kazansın. Bizim sıkıntımız, çiftçinin girdileri yüksek olduğu için ürettiği ürün maliyetleri karşılamıyor. Derdimiz budur. Dolayısıyla üreticilerimizin maliyetlerinin düşürülmesi, ürünün para etmesi noktasında faiz yükünün azaltılmasıdır...

Evet bizlerde sıkıntıda olan çiftçilerimizin bu sıkıntılarının çözülmesi için başta Tarım ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı bu sese kulak vermelidir.

Yoksa yarın çok geç olabilir.

   

   ESNAFLARIN MALLARINA HACİZ UYGULAMAYIN!

Malum esnafta da sıkıntılar devam etmektedir.

Malum Maliye Bakanlığı’nın yeni başlattığı E Haciz uygulamalarından dolayı ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.

Özellikle banka hesaplarına, SGK, BAĞKUR ve KDV borcu olan kişilerin mallarının hepsine uygulanan haciz ise ayrı bir sıkıntıdır.

Kobiler de bu sıkıntıdan dolayı isyan edenlerin sayısı da bir hayli fazladır.

Şöyle düşünün, esnafın malına haciz gelmiş, banka hesaplarına da haciz gelmiş...

Peki, bu esnaf borçlarını nasıl ödeyecek?

Tabi ki mallarını satarak diyeceksiniz ama mallarda hacizli olduğu için satılamıyor.

İşte sıkıntı da burada.

Hatta malını satmak için haczini kaldırmak isteyen esnaf vergi dairesine gittiğinde, teminat göstermeden taksitlendirme yapılmadığı için, hacizde kalkmıyor ve sıkıntı daha da büyüyordu.

İşte bu sıkıntılardan dolayı Maliye Bakanlığı bir an önce E haciz ve Kobilerin mallarına uygulanan hacizle ilgili teminat göstermeden taksitlendirme yaparak, esnafa fırsat verilmesi gerekmektedir.

Yani devlet kendi esnafına güvenmeyecekse kime güvenecek?

Zaten bu sıkıntıda olan esnafa yardımcı olmazsanız, adamda dükkânı kapatır, çeker gider.

3 milyon Kobi içinde, bu durumda olanların çok olduğunu düşünürseniz, ne demek isteğimi anlarsınız.

Bizden söylemesi...

Ayrıca esnaflar vergi affını da bekliyor.

İlgililere duyurulur...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22