banner13

AK Parti MKYK üyesi Şamil Tayyar da erken seçim dedi.
AK Partinin geleceğini düşünen bilge kişiler AK Partinin yeniden
şahlanması için gerçek söylemler ile ve daha iyi bir ekonomi
uygulaması ile AK Partinin kuruluş değerlerine kavuşacağını ve 2002
ruhunu tekrar kazanacaklarını belirtiyorlar.
AK Parti 2002 yılında iktidar yolculuğuna çıkarken destek verenler de fikri
anlamda karşı olanlar da iyimser bir beklenti içindeydiler. Hakkaniyetle
söylemek gerekirse AK Parti ekonomide, demokratik değerlerin
öncelenmesinde bu beklentileri daha da güçlendirecek adımlar attı ve
Türkiye’nin makus talihinin yenilmesi yönünde hepimizi umutlandırdı.
Şimdi geriye dönüp baktığımızda o günlerde böyle bir umut baharının
yaşanıp yaşanmadığından şüpheye düşüyoruz. Sanki hiç öyle umut dolu
bir dönem yaşanmamıştı ya da gördüğümüz sadece bir rüyaydı…
Elbette rüya değildi ve Türkiye AK parti iktidarıyla 2011’e kadar her
alanda önemli mesafeler aldı. Ancak ne zaman ki AK Parti ortak aklı terk
ederek bütün yetkilerin tek elde toplandığı otokratik bir hayale kapıldı,
işte o zaman Türkiye de AK Parti de kaybetti.
Hemen hatırlatalım, bütün hükümetler seçim yoluyla gelirler ve başarısız
olmaları halinde yine halkın oylarıyla giderler. AK Parti’nin de dünyanın
sonuna kadar iktidarda kalabilmek için elinde bir senet olmadığına göre,
günün sonunda aynı sonucu yaşayacaktır. Bugün itibariyle halkın
yaşadığı yoksulluk dikkate alındığında, 2023’ün AK Parti’nin iktidara
veda seçimi olması kuvvetle muhtemeldir.
Başlıktaki “Ne oldu,Niye böyle oldu ” ifadesi, AK Parti’nin
kaybetmesiyle ilgili bir hayıflanma değil elbette. Partiler bazen kazanırlar,
bazen de kaybederler, demokrasi biraz da böyle bir şeydir. Buradaki
hayıflanma, dindarların kaybedişiyle ilgilidir.
Zira son yıllarda dindar kimliğini ön plana çıkaran, hatta zaman zaman
dini siyasi söyleminin merkezine taşıyan AK Parti, iktidardaki bütün
yanlışlarını dinle irtibatlandırarak hem dinin üzerine büyük bir yük

yüklüyor, hem de ülkedeki dindarlık anlayışının haksız bir şekilde
sorgulanmasının yolunu açıyor.
Aslında AK Parti dini böylesine hoyratça kullanmasa, her icraatını dini
söylemlerle topluma sunmasa, yani dinle siyaseti özdeşleştirmese kimse
iktidarın yanlışlarının sorumluluğunu dine ve dindarlara yüklemeyecek ve
mesele tamamen siyasi bir çerçevede değerlendirilecek.
Mesela faiz konusunda “Nas var, nas…” deyip sonra da Türkiye’yi
dünyanın faiz cenneti haline dönüştürürseniz, burada en büyük zararı
dini değerlere ve dindarlara vermiş olursunuz.
Eğer Kaşıkçı dosyasının, Suud hanedanına devredilmesine hukuk adına
itiraz eden ve adeta hukuk dersi niteliği taşıyan bir ‘muhalefet
şerhi’ yazan 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nimet Demir’in biletini
kesip İstanbul’dan Maraş’a gönderirseniz, toplumda dindarların
iktidarının adaletle hükmetmediği kanaatini yaygınlaştırırsınız.
Dinin ‘ahlak’ ve ‘edep’ üzerine bina edildiğini yok sayarak, kadınlara
yönelik asla söylenmemesi gereken “o kelime”yi siyasetin söylem dili
haline dönüştürürseniz, bu ülkede dindarların ahlakını sorgulatır hale
getirirsiniz…
Esas itibariyle İslam özgür bireyi muhatap aldığı halde, Türkiye dahil
bütün Müslüman ülkelerde özgürlük, bir bakıma fitne-fesat unsuru olarak
görülmektedir. Oysa insanın iyi ve kötüyü seçebilmesinin temel şartı
özgür olmaktır. Nitekim Kur’ani ifadeyle insana madde üzerinde tasarruf
imkânı verilmiş,(1) sonuçlarına katlanmak şartıyla iman edip etmeme
konusunda serbest bırakılmıştır. (2) ve bütün yapıp ettiklerinden sorumlu
olduğu, “zerre kadar hayır işleyenin de, zerre kadar kötülük yapanın da
bunun karşılığını mutlaka göreceği” (3) belirtilmiştir.
Eğer her vesileyle dindarlık vasfını öne çıkarmaya gayret eden AK Parti,
bireyin özgürlüğünü esas alan İslam’ın önerilerine rağmen özgürlükleri
kısmak için yasalar çıkarmaya devam ederse bilelim ki en büyük
mağduriyeti dindarlar yaşayacaktır.
Bülent Arınç boşuna söylemez.
Yaptığı her uyarı ve ikaz AK Partinin lehinedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bağlıdır,gerçekleri
söyler,yanlışları ifşa eder.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner22