Seçimlere sayılı günler kalmıştı… Adaylar arasındaki rekabette kıran kırana devam ediyordu… Birbirlerine söylemedikleri söz, iftira ve tehdit kalmadı… Bir taraf suçlama yaparken diğer taraf da kendisini savunmak zorunda kalıyordu… Ortalık o kadar çok gerginleşmişti ki, bu olumsuz havadan en çokta vatandaşlar etkileniyordu…
Geçmişte de seçimler yapılmıştır. Gelecekte de yapılacaktır. Kendilerine oy vermeyecek olanların zillet, illet, terörist gibi sözlerin hedefine konulmasıyla seçime katılacak adaylardan çok değişik adaylara oy verecek seçmenlerin çoğunluğu olumsuz etkilendi…
Mahalli idareler seçimleri olmasına rağmen, sanki Cumhurbaşkanlığı seçimi varmış gibi Cumhurbaşkanı meydanlardaydı… Bakanlarda aynı şekilde… Genel seçim yapılıyormuş gibi, ekranlarda, gazetelerde, meydanlarda adaylardan çok onlar konuştular. Hatta “kandilden, fetöden talimat alıyorlar, sözlerimi çarpıtan, söylemediklerimi söylemiş gibi seçmenlere aktaran İyi Parti Lideri Meral Akşener, bunun hesabını yargıda verecek, dokunulmazlığı da yok, kaçacak deliği de yok, ayrıca ceza davası da açılacak” gibi sözlere tanık olmayan kalmadı…
Seçimlerin güvenlik ve hukuka uygun yapılmasından İçişleri Bakanı ile Adalet Bakanı sorumludur… Onların meydanlara çıkarak seçimlerin güvenlik içinde ve hukuka uygun bir şekilde geçeceği yönünde aldıkları tedbirleri açıklayarak halkı rahatlatmaları gerekirdi. Ama öyle olmadı…
Devletin kurumlarının başında olanlar işlerini düzgün yapmış olsalar, bu ülkede ne güvenlik sorunu, ne hukuk sorunu ne gıda sorunu ne de bir başka sorun olmaz…
Bu seçimlerde eleştirilerin odağında olan İçişleri ve Adalet Bakanlarıdır. Anayasanın 114. Maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “ Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinden 3 ay önce, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları çekilir.” hükmü 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylamasıyla söz konusu fıkra yürürlükten neden kaldırılmıştır? Anayasaya bu fıkrayı ekleyenler demek ki o zaman doğru bir karar vermişler. ... Keşke bu fıkra hiç kaldırılmamış olsaydı. Güvenlikle ilgili sorunlar neticesi olaylar çıkmamış ölü ve yaralılarda olmazdı…Bu fıkra en kısa zamanda tekrardan Anayasaya eklenmelidir… Çünkü, bu seçim ne ilk ne de son olacaktır!...
BURSA’DA SON HAFTADA AK PARYİ YÖNÖNDE İBRE DÖNDÜ…
EFKAN ALA BAŞARISI….
Evet:
Bursa seçimlere gidişi yapılan anketlerde Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı başa baş gidiyordu.
Sahaya eski Bakan ve Milletvekilleri indi.
Faruk Çelik meydanlara indi.
Kapı kapı dolaşarak oy istedi.
Tanıyan tanımayan Faruk Çelik ile yola düştü.
Faruk Çelik Bursa için bir nimettir.
Keşke bunu yerel siyasetçiler zamanında görselerdi sonuç farklı olurdu.
Bedrettin Yıldırım köylere gitti.
Özellikle Doğuluların nüfusu olan bölgelerde yoğun bir çalışma yaptı.
Neden İl yönetimi bunlara daha önce ulaşmadı.
EFKAN ALA TARİH YAZDI….
Evet gerçekten Efkan Ala’yı tebrik ediyorum.
Yıldırım’da gösterdiği Erzurumlu aday Oktay Yılmaz büyük bir oy çoğunluğu ile seçimi kazandı. Büyükşehir belediyesine büyük oy sağladı.
Demek ki diğer ilçelere de isabetli adaylar gösterilseydi, AK Parti oy kaybetmezdi.