Okuyucularımla bu köşede buluşmak hayatta en keyif aldığım şey. Yoğun geçen bir haftadan sonra yine sizinle birlikteyim. Oldukça yoğun ve yorgun bir hafta geçirmeme rağmen yine karşınızdayım. Sizden ayrı kaldığım süre de, vefat eden dedemin cenazesi için Trabzon’a gittim. Dönüşünde siz değerli takipçilerime televizyon ekranlarından ulaşmak içinde ulusal televizyon kanalları ile görüşmek için İstanbul’daydım. Ardından Ankara’da ki ofisimizde Ankara’nın siyasi iklimini soludum. Döndüğüm zaman tam okuyucularıma kavuştum dediğim anda ani bir Apendist rahatsızlığı sonucu Bursa Şehir Hastanesi’nde Apendist ameliyatı oldum. Ameliyat öncesi ve sonrasında ki tedavi sürecinde benden desteklerini esirgemeyen, başta Hastane Başhekimi Doç. Dr. Dursun Topal’a, ameliyatımı yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Fatih Günbatılı’ya, dostluğundan onur duyduğum Acil Tıp Uzmanı Dr. Hüseyin Yenice’ye, Genel Cerrahi Servisi Sorumlu Hemşiresi Hasibe Kurmak ve servis hemşirelerine, hastane süpervizörü Özgür Toprak ve tüm hastane çalışanlarına teşekkür ederim.
Türkiye gündemine dönecek olursam, Türkiye ve dünya da büyük ses getiren organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Sedat Peker’in çektiği videolarda dillendirdiği iddialar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun televizyon programlarında bu iddialara karşı yaptığı açıklamalar adeta gündeme oturdu.
Süreci size iki aşama olarak anlatacağım.
Bildiğiniz üzere Sedat Peker’in ilk videolarında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hiç gündemde yoktu. İlk videolarda Sedat Peker, Mehmet Ağar’ın derin devlet olduğunu ve Berat Albayrak ve ekibinin kendisine operasyon yaptığını iddia etmişti. Ayrıca, Türkiye’den çıkarken ve yurtdışında yaşadığı olayları anlatmıştı.
Tüm bu sürecin en başına dönecek olursak; Sedat Peker’in 2014 yılında cezaevinden çıktığında çok farklı bir hayatı vardı. Bende o zamanlar bir gazeteci olarak kendisini tanıma fırsatı buldum. Beykoz’da ki villasına gidip ziyaret ettim. Kendisi ile televizyon programı yaptım. Hatta o dönemlerde İNCE MEDYA GRUP yıldönümünde düzenlediğimiz ödül törenimizde kendisine YILIN HAYIRSEVER İŞADAMI ödülünü verdik. Sedat Peker, o dönemde yaptığı miting ve açılışlarla sürekli Türkiye gündemiydi. Bu programlarda devletin resmi koruma polisi de yanındaydı. O zamanlar kendisi PKK ve DHKPC gibi terör örgütlerinin ölüm listesindeydi. Peki ne oldu da süreç bu aşamaya geldi. Sedat Peker sonraki videolarında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, kendisine sözler verdiğini iddia etti.
Bu açıklamaların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu iddiaları reddetti. O aşamadan sonra ifşalara başladı Sedat Peker. Gelinen son aşamada ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli isim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sahip çıktı. En son olarak ta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Süleyman Soylu’ya destek verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Habertürk canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Programda Mehmet Ağar’ın Marina’nın yönetiminde bulunmasını doğru bulmadığını söyleyerek 48 saat içinde istifa etmesi tavsiyesinde bulundu. Ardından ameliyat olan Mehmet Ağar sağlık sorunlarını gerekçe göstererek Marina yönetiminden ayrıldığını açıkladı. Şu an itibari ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya destek veriyor.
Şimdi Sedat Peker cephesine geçecek olursak, akıllara hemen Sedat Peker bu ifşaları neden yapıyor sorusu geliyor.
Burası gerçekten çok önemli.
Şu anda suç örgütü lideri diye afişe edilen ama 2014 sonrası başlayan süreçte hemen hemen hiç gündeme gelmeyen almış olduğu bir ceza var Sedat Peker’in. Ama o zamanlarda kamuoyunda hayırsever işadamı olarak anılıyordu. Hatta bizde medya olarak kendisine ödül vermiştik. O zamanlar şehit ailelerine evler hediye ediyor gazilere yardımda bulunuyordu. Gelinen son noktada Alaattin Çakıcı’nın serbest kalması ve Sedat Peker’in yurt dışına çıkmasından sonra ortalık karıştı. Şimdi ise Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu göstererek, kendisine sözler verildiğini, çok yakın arkadaşlarının yıllardır Bakan Soylu’nun yanında ona destek verdiğini tüm bunlara rağmen kendisine yapılanların neden yapılmış olduğunu anlamadığını iddia ediyor. Sedat Peker ayrıca, evine yapılan baskında narkotik köpeklerinin kullanıldığını, eşinin odası aranırken bayan polis olmadığını ve çocuklarının korkutulduğunu iddia ederek bir anlamda bu savaşı başlattı. Daha sonra ise Uğur Mumcu ve Kutlu Adalı cinayetleri hakkında iddialarda bulundu. Kutlu Adalı cinayeti hakkında Korkut Eken’e suçlamalarda bulundu. Sedat Peker’in bundan sonra açıklayacağı her konu bir anlamda hükümetin karşısında olacaktır.
Vatandaş bu konuda ne düşünüyor derseniz?
Vatandaş bu noktada devletinin yanında. Devlet bazı işleri için bazı kimseleri kullanabilir diye düşünüyor. Sedat Peker’e eleştiri noktasında ise, vatandaş Sedat Peker’in çok ağır ithamlarda bulunduğunu düşünüyor. Özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili kullandığı kelimeler akıl alır gibi değil. Sedat Peker bundan sonra yapacağı her açıklama ile Cumhur İttifakı’nın karşısına geçmiş olacak. Sedat Peker’in bazı açıklamaları uluslararası arena da Türkiye’nin saygınlığını da etkileyecektir. Keşke olaylar bu noktalara kadar gelmeseydi. Hukuk dışı bir şeyler varsa, Hukuk gereğini yapsın. Sedat Peker’in bu hafta sonu yayınlayacağını iddia ettiği video büyük ihtimalle önümüzdeki haftanın en çok tartışılan konusu olacak.
Selam ve DUA ile.